Zonguldak'ın bir tarafına sövmeyin artık / İşine bak Burak Erol

ZONGULDAK’IN BİR TARAFINA SÖVMEYİN Birkaç gündür, Gündemimiz, AK Parti’de, Mükerrem Ayçiçek’in, Servet Üstün adına, AK Parti Genel Merkezine verdiği, Dosyaydı. Sonra, Ne oldu? Fatih Keleş, Canlı yayında sövünce, Gündem oraya kaydı. Bazen, İnsanın kendine yaptığını, Başkası yapamıyor maalesef. Gün içinde, DEVA Partisi’nden, Basın açıklaması geçildi. ‘Fatih Keleş’e algı operasyonu yapılıyor’ denerek, Adeta, Dış mihrakların oyunu demedikleri kaldı. Bu mesele, Mihrak değil ama, Minnaklarla alakalı. Fatih Keleş, Sevim bir iş adamımızdır. Sevimli bir siyasetçimizdir. Ama, Artık siyaset tükendi. Ömür boyu, Siyasi platformlarda, Önüne hep bu video gelecektir. Gelmese bile, Hatırlatılacaktır. Gün içinde, Kıymetli bir okurum aradı. Telefonda, İmam fıkrası anlattı. Gülmekten kırıldık. Olayla bağlantılı olduğu için, Kısaca anlatayım. Bir gün bir imam, Cemaate namaz kıldırıyormuş. Tam rüku sırasında, İmam sesli şekilde, Gaz çıkarmış. Haliyle cemaat, Namazı bırakıp, Evlere kaçmış. İmam o utanç ile eve gitmiş. ‘Hanım hazırlan gidiyoruz’ demiş. Hanımı, “Ne oldu efendi’ deyince, İmam, “Cemaate imamlık ederken gaz kaçırdım. Artık bu utançla yaşayamam’ demiş. Velhasıl kelam köyü terk etmiş. Uzun yıllar sonra, İmam köyü özleyince, Geri dönme kararı almışlar. Tam köy girişince, Genç bir delikanlı karşılaşmışlar. İmam gence kimlerden olduğunu sormuş. Genç ‘filancanın oğluyum’ demiş. Genç öyle deyince, İmam, ‘Yaşın kaç senin? Ben seni tanımıyorum’ demiş. Genç cevap vermiş, “Vallahi kaç yaşımdayım, ne zaman doğduğumu bilmiyorum. Fakat babaannem doğumumu anlatırken ‘Namazda osuran imamın köyü terk ettiği sene’ demişti… Öyle işte. Bazı olaylar ne yazık ki milat oluyor. Tıpkı bizim imamın olayı gibi. Zonguldak’ın bir tarafına sövmeyin artık *             *             *             *             *             * İŞİNE BAK BURAK EROL Saadet Partisi’nin, AK sakallılar ile küskün başkanı, Burak Erol, Toplantıda, Basın ile ilgili açıklamalarda bulunmuş. Sanırım kendisi, Ya bu işin piri, Ya da, İletişim Fakültesi Dekanı. Erol, Zonguldak basınına ilişkin sözlerinde, İlginç şeyler söylemiş. Ne demiş bakalım? Erol açıklamasında, “Basın emekçilerimizin  tamamına yakını Zonguldak ilimizde kaliteli ,dürüst ve çalışkan bir profile sahiptir . Kurum adı ve isim kullanmadan ifade etmek isterim . Bazıları var ki kendine bakmadan , haddini bilmeden ve boyunu posunu aşan yaklaşımlar sergilemektedir . Biz bunları da takip ediyoruz ve üzülüyoruz . Lakin bu modelde bulunan adı basın mensubu olan bu kişilerin , tecrübeli ve güzide Zonguldak basını içerisinde zamanla elimine olacağını ve sistem dışı kalacağını  ümit ediyorum”… Bir siyasi, Kendi bilmediği bir işte, Hoşuna gitmeyen şeyler yazıldığında, Böyle ahkam kesmemeli. Biz siyasilere, Vatandaş kanadından, Karşılığı olup olmadığını soruyor muyuz? Haddini bil Burak Erol. Sen kimsin yahu! Artık bunu kime yazdın bilmem. Ancak, Genel olarak, Karşılığı olmayan, Garip açıklamalarını bile, Manşetlere alan medya kuruluşları olduğu için, Ve hatta tümüne yakını bunu yaptığı için, Kime söylediğini az çok tahmin ediyoruz. Onların neden yayınladığını tahmin ediyorum. Yoksa, Zonguldak siyasetinde, Esamesi bile okunmayan, Saadet Partisi’nin açıklamalarını, Hangi gazete dikkate alır ki? Neden manşet olur ki?