Yalnız dağ başında yaşamak

Köşe Yazısı 25.04.2024 - 18:52, Güncelleme: 26.04.2024 - 06:57 4806 kez okundu.
 

Yalnız dağ başında yaşamak

Yalnız dağ başında yaşamak

YANLIZ DAĞ BAŞINDA YAŞAMAK Yıllardır benim hayalimdir dağ başında yalnız yaşamak. Hiç bir zaman gerçekleştiremedim. Tüm seneyi orada geçirmeyeceğim. Bir iki ay gibi. Çok sevdiğim bir ağabeyim vardı. Orman işletmesinden ağaç kesim işleri alırdı. Sadece kendine bölge edindiği yerlerden. Bir gün Ahmet Kaya ağabeyimle Hüseyin ağabeyi ormana ziyarete gittik. Öyle güzel yaşam alanı yapmış ki bayıldım. Ormanın içinde yapayalnız bir yaşam. Dedim ya tam benim istediğim bir yaşam. Gidin kütüklerden yaptığı evi görün. Evin etrafı cennet bahçesi. Evin yanı başında ufacık bir dere akıyor. Az aşağıya gölet yapmış. İçinde kocaman balıklar. Evin içinde mutfağı, tuvaleti, yatak odası oturma odası bir. Mutfağa yirmi kiloluk plastik tank koymuş musluklu. Mutfakta piknik tüpü. O ufacık dereden akan su pırıl pırıl içmeye de onu kullanıyordu. Ufak güneş enerji sistemi kurdurtmuş. Küçük buzdolabını onunla çalıştırıyor. Evin yanı başına iki metre yüksekliğe büyükçe tavuk kümesi yapmış arkadaşıyla birlikte gün üç beş yumurta alıyormuş. Omuzundan hiç bir zaman tüfeğini indirmezdi. Şimdi ki aklım eskiden olacaktı. Daha neler yapardım neler derdi. İçki içmeyi de severdi. Biz her gidişimizde etimizi içkimizi alır giderdik. Bu anlattığım olay yirmi beş otuz sene önceydi. Bundan üç beş sene önce ölüm haberini duyduk. Ölüsü iki gün sonra bulundu. Onun ölümünden sonra oraya en yakın arkadaşı yerleşti. Hiç evlenmemiş. TTK'dan emekliydi. Ne yaptı ne etti hiç haber alamadık. Benim kafamda ki yaşam tarzı. Hadi git de göreyim. Ailenin başında olmam gerekiyordu. Böyle devam ediyoruz. Hiç olmazsa hayallerimde yaşıyor burası. Sağlıcakla kalın.
Yalnız dağ başında yaşamak

YANLIZ DAĞ BAŞINDA YAŞAMAK

Yıllardır benim hayalimdir dağ başında yalnız yaşamak.
Hiç bir zaman gerçekleştiremedim.
Tüm seneyi orada geçirmeyeceğim.
Bir iki ay gibi.
Çok sevdiğim bir ağabeyim vardı.
Orman işletmesinden ağaç kesim işleri alırdı.
Sadece kendine bölge edindiği yerlerden.
Bir gün Ahmet Kaya ağabeyimle Hüseyin ağabeyi ormana ziyarete gittik.
Öyle güzel yaşam alanı yapmış ki bayıldım.
Ormanın içinde yapa yalnız bir yaşam.
Dedim ya tam benim istediğim bir yaşam.
Gidin kütüklerden yaptığı evi görün.
Evin etrafı cennet bahçesi.
Evin yanı başında ufacık bir dere akıyor.
Az aşağıya gölet yapmış.
İçinde kocaman balıklar.
Evin içinde mutfağı, tuvaleti, yatak odası oturma odası bir.
Mutfağa yirmi kiloluk plastik tank koymuş musluklu.
Mutfakta piknik tüpü.
O ufacık dereden akan su pırıl pırıl içmeye de onu kullanıyordu.
Ufak güneş enerji sistemi kurdurtmuş.
Küçük buzdolabını onunla çalıştırıyor.
Evin yanı başına iki metre yüksekliğe büyükçe tavuk kümesi yapmış arkadaşıyla birlikte gün üç beş yumurta alıyormuş.
Omuzundan hiç bir zaman tüfeğini indirmezdi.
Şimdi ki aklım eskiden olacaktı.
Daha neler yapardım neler derdi.
İçki içmeyi de severdi.
Biz her gidişimizde etimizi içkimizi alır giderdik.
Bu anlattığım olay yirmi beş otuz sene önceydi.
Bundan üç beş sene önce ölüm haberini duyduk.
Ölüsü iki gün sonra bulundu.
Onun ölümünden sonra oraya en yakın arkadaşı yerleşti.
Hiç evlenmemiş.
TTK'dan emekliydi.
Ne yaptı ne etti hiç haber alamadık.
Benim kafamda ki yaşam tarzı.
Hadi git de göreyim.
Ailenin başında olmam gerekiyordu.
Böyle devam ediyoruz.
Hiç olmazsa hayallerimde yaşıyor burası.
Sağlıcakla kalın.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.