Kafir Türkler
Kafir Türkler
Sinan Poyraz kaleme aldı
Sinan Poyraz kaleme aldı
Kâfir Türkler,
Türklerin anayurdu Orta Asya’dır. Türk boyları ve oymakları
zamanla kuraklık ve otlak bulamama gibi nedenlerle ana topraklarından göç
etmek zorunda kalmışlardır. Bunun diğer bir nedeni de Moğol ve Çinliler gibi
kavimlerle olan çatışmalarıdır. Dolayısıyla, Batıya Hazar Denizi’nin kuzeyinden
ve güneyinden olmak üzere iki ana yoldan göç ettiler. Nedeni, hep merak
konusu olmuştur.
XI.-XII. yüzyıllarda Selçuklu İmparatorluğu güney yolu üzerindeki
topraklarda hüküm sürüyordu. Selçuklular sınırlarını Müslüman olmayan Türk
kavimlerine kapalı tutuyor ve kafir olarak görüyor, kendi toprakları dahil olmak
üzere İslam ülkelerine gitmelerine engel oluyordu. Bizans, Arap ve İran
hükümdârları gibi savunma hatları kuruyorlardı. Halife ve Fars etkisinde
kalarak, Gök Tanrı’ya inanan Kıpçak ve diğer boyları kendi soydaşları olmasına
rağmen kılıçtan geçiriyorlardı.
Selçuklu Sultanı Sancar, Halîfe El Müsterşîd’e övünerek yazdığı
fermanda şöyle diyor;
“Bütün İslâm uç boyları kâfirlere kapalıdır. Bu uğurda erzak, âlât ve
yardım bol bol tahsis edilmiştir. Uç boyları için her yıl devlet hazinesinden çok
miktarda mal sarf edilmektedir. Büyük Hakan (Batı Karahanlı Hükümdârı
Mahmûd)’ın ünlü kumandanları, emirlerinde Mâverâünnehir, Kaşgar, Tarâz ve
Harezm askerleri olduğu halde, Bulgar hududundan Sîstân, Kâbul ve
Zâbulistân, sayılması uzun süren diğer vilâyet hudutlarına kadar her vilâyette o
mel’unların ve müşriklerin köklerinin kesilmesi için tayin edilmişlerdir; ve
kahredilmeleri için emir verilmiştir.”
Kâfirlikle suçlanan bu topluluk daha henüz Müslüman olmamış
bulunan Kıpçaklardı. Orta Asya’da Oğuzlarla aralarında otlak paylaşımı
hususunda anlaşmazlıklar da yaşamışlardır. Selçuklular, 1152 yılında
Kıpçakların üzerine seferlerde düzenlemişlerdir.
Selçuklu Devleti son yıllarını yaşarken bile kuzeydeki Müslüman
olmayan Türk kavimlerini İslâmlaştırmaya çalışmadıkları gibi, aksine onların
üzerine ordu göndererek baskı altına aldıkları görülmektedir. İslâm ülkelerine
girmelerine engel olmak için savunma hatları kurdukları anlaşılmaktadır.
Selçuklu Devleti sınırları içinde, Oğuzluk kavmiyet şuuruyla Oğuz-Türkmen alt
kimliğinin haricinde hiçbir Türk topluluğunun yer almadığını görülüyor. Doğu
Türkistan bölgesinden gelen Oğuz kabileleri Selçuklu sınırları içerisine alınıp,
ikta araziler verilirken, diğer Türk kavimlerine böyle bir şans verilmemiştir.
Selçuklular, Oğuzlar dışındaki Türk Boylarına sırf Tengri inancına
bağlı oldukları için acımasız davranmış, sınırlarını açmamış, onların Hazar
Denizi’nin kuzeyinden Avrupa topraklarına savrulmalarına ve yok olmalarına
neden olmuştur. Türk kimliğinden uzaklaşıp Fars kültürünün etkisine giren
Selçuklular, Harzemşahlılar tarafından 1157 yılında yıkılarak tarih sahnesinden
silindiler. Anadolu Selçukluları ve beylikleri Osmanlılara kadar devam etti.
Tarih içinde yaşandığı yüzyıllarda doğru olduğuna inanılan
kararların, sonra ki yüzyıllarda kavimlerin geleceğini nasıl etkilediğini gösteren
ve tarihten ders alınması gereken olaylara ilginç bir örnektir.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.