Hala işin vehametine varamadık / Eski dostlarımı görünce mutlu oluyorum

Köşe Yazısı (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 14.02.2024 - 18:15, Güncelleme: 15.02.2024 - 06:44 7755+ kez okundu.
 

Hala işin vehametine varamadık / Eski dostlarımı görünce mutlu oluyorum

Hala işin vehametine varamadık / Eski dostlarımı görünce mutlu oluyorum

HALA İŞİN VEHAMETİNE VARAMADIK Ne yeşili ne maviyi nede sularımızı korumuyoruz. Benden sonra yıkılsın dünya. Düşüncesini taşıyoruz. Ulutan barajına gidiyorum etraf çöp yığını. Yemişler içmişler sıçmışlar gitmişler. Her taraf içki şişeleri, plastik su şişeleri, bira kutuları ve naylon poşetler. Her geçen gün daha da kötü duruma getiriyoruz. İçme suyumuzun etrafını. Ulutan barajına can veren derenin halini bir görün. O güzelin derenin içleri naylon poşet ve içki şişeleriyle dolu. Buralara piknik yapmaya gidenler hakikaten pis insanlar. Yediklerini içtiklerinin çöplerini toplasalar ne olur? Buralara yürüyerek gidilmez. İllaki arabayla gidiyorlar. Arabalarında çöp poşetleri bulunsa bu çöpleri toplayıp en yakın çöp bidonuna atsalar ne kaybederler? Belki insan olduklarını hatırlarlar. Yakın köylerden bir arkadaşımla buluştuk muhabbet ettik. Konu çevre temizliğine geldi. Köyün etrafında ki ormanlık alan ve tarlalar plastik atıklarla dolu olduğunu söyledi. Bir grup insanın kendi tarlasında ki ağacın altında piknik yapıyorlarmış. Zaten o tarlayı ekip biçmiyorlarmış. Onlara bir şey demeden oradan uzaklaşmış. Onların gitmesine yakın yine gelmiş. Bakmış etraf çöp yığını. Kimseye bir şey demeden yanında getirdiği çöp poşetlerine çöpleri toplamaya başlamış. Piknik yapanlar şaşırmış. Hayrola ne yapıyorsun demişler. Tarlamı temizliyorum demiş. Sen buradan daha önce geçtin bir şey demedin. Ne diyeyim ne güzel piknik yapıyordunuz. O güzel piknik sonunda etrafı böyle çöp içinde bırakacağınızı düşünmedim. Piknikçiler çok utanmışlar. Çok çok özür dilemişler. Kendi çöplerini toplayıp araçlarının bagajına koymuşlar. Bizlere çok iyi bir ders verdin demişler. Ondan sonra ki zamanlarda yine gelmişler. Etrafın tertemiz etmişler. Böyle insanlara tepkinizi sert veya yumuşak gösterin. Eğer çevremizi böyle kirletmeye devam edersek. Gelecek nesiler tehlike altında olacak. Temiz bir bardak su bulamayacaklar. Yeşile hasret kalacaklar. Artık işin vehametini bilmek gerekir. Benden söylemesi. ESKİ DOSTLARIMI GÖRÜNCE MUTLU OLUYORUM Bazen dostlarımızdan uzak kalıyoruz. Herkesin kendisine göre sıkıntıları var. Epeydir bazı dostlarımla bir araya gelemedik. Bu gün Acılık caddesinin eski esnaflarından mobilyacı Erol Deligöz'le karşılaştık. Biraz hoş sohbet ettik. Onunla dostluğumuz nerdeyse kırk kırk beş yıldır. Kendisi Acılık caddesi Alpaslan sokakta mobilya imalatı yapardı. Kardeşi Kadir Deligöz'le birlikte. Sadece Mutfak dolapları yapardı. Mutfak dolaplarının devri kapanmaya başladığı zaman bu arkadaşım TTK'ya iş başı yaptı. Bunun sayesinde TTK'da çalışan bazı arkadaşlarla samimi olduk. Bazılarını eledik. Dik durmasını bilenlerle hala görüşüyoruz. Dik duruşundan taviz vermeyen Cemalettin Yanaz (Terzi derdik) vardı. Kimseye eyvallahı yoktu. En zor işlere de verdiler ama gitti verilen işleri yaptı. Sosyal birisi bizim terzi. Köyünden asla ayağını kesmedi. Emekli olduktan sonrada köyüne daha sık gider oldu. Köyünün artılarını ve eksilerini bilen birisi. Ziraatla çok uğraş verdi. Bahçelerine aşlı yemişlerle doldurdu. Köylüye de hep yardımcı olmaya başladı. Biz kendisine köyünü bu kadar çok seviyorsan git köyüne muhtar ol diyorduk. Köyünde ki eşi dostu akrabası köye muhtar aday ol diye diye. Sonu da köyüne muhtar adayı oldu. Cemalettin Yanaz'ın köyü Hışıroğlu köyü. Eğer seçimi kazanırsa Hışıroğlu köyü çok şey kazanır. Cemalettin Yanaz'ın bürokrasiyle çok yakın olduğunu bilirim. Bürokratlar kendisini severler. Dik duruşu ,dürüstlüğüne saygı gösterirler. Eğer ki haklı olduğunu bildiği zaman onu yolundan kimse çeviremez. Bizde kendisine başarılar diliyoruz.
Hala işin vehametine varamadık / Eski dostlarımı görünce mutlu oluyorum

HALA İŞİN VEHAMETİNE VARAMADIK

Ne yeşili ne maviyi nede sularımızı korumuyoruz.
Benden sonra yıkılsın dünya.
Düşüncesini taşıyoruz.
Ulutan barajına gidiyorum etraf çöp yığını.
Yemişler içmişler sıçmışlar gitmişler.
Her taraf içki şişeleri, plastik su şişeleri, bira kutuları ve naylon poşetler.
Her geçen gün daha da kötü duruma getiriyoruz.
İçme suyumuzun etrafını.
Ulutan barajına can veren derenin halini bir görün.
O güzelin derenin içleri naylon poşet ve içki şişeleriyle dolu.
Buralara piknik yapmaya gidenler hakikaten pis insanlar.
Yediklerini içtiklerinin çöplerini toplasalar ne olur?
Buralara yürüyerek gidilmez.
İllaki arabayla gidiyorlar.
Arabalarında çöp poşetleri bulunsa bu çöpleri toplayıp en yakın çöp bidonuna atsalar ne kaybederler?
Belki insan olduklarını hatırlarlar.
Yakın köylerden bir arkadaşımla buluştuk muhabbet ettik.
Konu çevre temizliğine geldi.
Köyün etrafında ki ormanlık alan ve tarlalar plastik atıklarla dolu olduğunu söyledi.
Bir grup insanın kendi tarlasında ki ağacın altında piknik yapıyorlarmış.
Zaten o tarlayı ekip biçmiyorlarmış.
Onlara bir şey demeden oradan uzaklaşmış.
Onların gitmesine yakın yine gelmiş.
Bakmış etraf çöp yığını.
Kimseye bir şey demeden yanında getirdiği çöp poşetlerine çöpleri toplamaya başlamış.
Piknik yapanlar şaşırmış.
Hayrola ne yapıyorsun demişler.
Tarlamı temizliyorum demiş.
Sen buradan daha önce geçtin bir şey demedin.
Ne diyeyim ne güzel piknik yapıyordunuz.
O güzel piknik sonunda etrafı böyle çöp içinde bırakacağınızı düşünmedim.
Piknikçiler çok utanmışlar.
Çok çok özür dilemişler.
Kendi çöplerini toplayıp araçlarının bagajına koymuşlar.
Bizlere çok iyi bir ders verdin demişler.
Ondan sonra ki zamanlarda yine gelmişler.
Etrafın tertemiz etmişler.
Böyle insanlara tepkinizi sert veya yumuşak gösterin.
Eğer çevremizi böyle kirletmeye devam edersek.
Gelecek nesiler tehlike altında olacak.
Temiz bir bardak su bulamayacaklar.
Yeşile hasret kalacaklar.
Artık işin vehametini bilmek gerekir.
Benden söylemesi.

ESKİ DOSTLARIMI GÖRÜNCE MUTLU OLUYORUM

Bazen dostlarımızdan uzak kalıyoruz.
Herkesin kendisine göre sıkıntıları var.
Epeydir bazı dostlarımla bir araya gelemedik.
Bu gün Acılık caddesinin eski esnaflarından mobilyacı Erol Deligöz'le karşılaştık.
Biraz hoş sohbet ettik.
Onunla dostluğumuz nerdeyse kırk kırk beş yıldır.
Kendisi Acılık caddesi Alpaslan sokakta mobilya imalatı yapardı.
Kardeşi Kadir Deligöz'le birlikte.
Sadece Mutfak dolapları yapardı.
Mutfak dolaplarının devri kapanmaya başladığı zaman bu arkadaşım TTK'ya iş başı yaptı.
Bunun sayesinde TTK'da çalışan bazı arkadaşlarla samimi olduk.
Bazılarını eledik.
Dik durmasını bilenlerle hala görüşüyoruz.
Dik duruşundan taviz vermeyen Cemalettin Yanaz (Terzi derdik) vardı.
Kimseye eyvallahı yoktu.
En zor işlere de verdiler ama gitti verilen işleri yaptı.
Sosyal birisi bizim terzi.
Köyünden asla ayağını kesmedi.
Emekli olduktan sonrada köyüne daha sık gider oldu.
Köyünün artılarını ve eksilerini bilen birisi.
Ziraatla çok uğraş verdi.
Bahçelerine aşlı yemişlerle doldurdu.
Köylüye de hep yardımcı olmaya başladı.
Biz kendisine köyünü bu kadar çok seviyorsan git köyüne muhtar ol diyorduk.
Köyünde ki eşi dostu akrabası köye muhtar aday ol diye diye.
Sonu da köyüne muhtar adayı oldu.
Cemalettin Yanaz'ın köyü Hışıroğlu köyü.
Eğer seçimi kazanırsa Hışıroğlu köyü çok şey kazanır.
Cemalettin Yanaz'ın bürokrasiyle çok yakın olduğunu bilirim.
Bürokratlar kendisini severler.
Dik duruşu ,dürüstlüğüne saygı gösterirler.
Eğer ki haklı olduğunu bildiği zaman onu yolundan kimse çeviremez.
Bizde kendisine başarılar diliyoruz.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.