Yeter ki azim et

Köşe Yazısı 09.09.2024 - 17:27, Güncelleme: 10.09.2024 - 04:24 4058 kez okundu.
 

Yeter ki azim et

Yeter ki azim et

YETER Kİ AZİM ET Genç delikanlı iş aramak için büyük şehirlere gidiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir ona göre yaşanacak şehir değil. Buralarda kim kime dum duma. Kalkıyor Zonguldak'a geliyor. EKİ'ye iş başı yapıyor. Sonra emekli oluyor. Çocukları büyüyüp iş güç sahibi oluyor. Eşi ve kendisi köyünün özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Çocuklarına danışıp Zonguldak'ta bulunan evini satıp köye dönüyor. Evin parası emekli ikramiyesini alıp köye gidiyor. Bakıyor ki babadan kalan ev perişan. Unutmadan bu arkadaş Karabük'ten. Önce evi yıkmadan tamir ve bakımını yapıyor. Üç beş kişi tutup Bahçelerini ve tarlalarını temizletiyor. Eşi ve kendisi de çalışıyor. Evini oturulacak duruma getiriyor. Bu arkadaşta para var. Emekli maaşı, evin parası ve emekli ikramiyesi. Başkası olsa çalışmaz yattığı yerden parasını yer. Bu öyle yapmıyor. Babası gibi çiftçilik yapmaya başlıyor. Ufak bir traktör alıp tarlalarını sürüyor. Bahçelerini ekilecek duruma getiriyor. Adam tam çiftçi oluyor. Bir inek bir kaç tanede tosun alıyor. Tosunları Kurban bayramında satmak için almış. Eşi köy hayatını bildiği için inek sağmak onun için çocuk oyuncağıymış gibi geliyor. Altında doblo arabası da var. Tarlalarına buğday ve mısır ekiyor. Zamanı geldiği zaman harman dövme makinasına söyleyip buğdaylarını dövdürüyor. Ektiği mısırları taze taze şehirde satıyor. Buğdayından un yapıp biraz kendine geri kalanları çocuklarına yolluyor. Okula giden torunlarına maddi destek veriyormuş. Geçen kurban bayramında tosunları satıyor. Yeniden tosun alacağım dedi. O paraları kenara ayırmış, geri kalanları çocuklarına pay etmiş. Çocuklarının tüm kuru kumanyalarını Karabük'ten Zonguldak'a yolluyor. Modern bir çiftçi. Üreten ve ürettiğini satan birisi. Keşke hep köyde kalsaydım dedi. Şimdi ki durumumum beş on katı olurdum dedi. Ama şehrin sıkıntısını çekmeyenler o güzelim köylerin kıymetini zor anlarlar. Beni köyüne davet etti. İnşallah ziyaretine giderim. Kışlık kumanyan benden dedi. Evim çok rahat bir kaç gün misafirim ol gel de dedi. EKİ'de çalışırken çok sıkıntıları oldu. Çok yerde ben yardımcı oldum. Helal olsun. İşte ben böyle insanları seviyorum. Evi köyü olanlar şehirde bu gürültünün altında inatla yaşamaya çalışıyorlar. Gidin köyünüze hayatınızı yaşayın. Yüzleriniz gülsün. Yüzünüze kan can gelsin. Dedim ya "Yeter ki azim et" Kalın sağlıcakla.
Yeter ki azim et

YETER Kİ AZİM ET

Genç delikanlı iş aramak için büyük şehirlere gidiyor.
İstanbul, Ankara ve İzmir ona göre yaşanacak şehir değil.
Buralarda kim kime dum duma.
Kalkıyor Zonguldak'a geliyor.
EKİ'ye iş başı yapıyor.
Sonra emekli oluyor.
Çocukları büyüyüp iş güç sahibi oluyor.
Eşi ve kendisi köyünün özlemiyle yanıp tutuşuyorlar.
Çocuklarına danışıp Zonguldak'ta bulunan evini satıp köye dönüyor.
Evin parası emekli ikramiyesini alıp köye gidiyor.
Bakıyor ki babadan kalan ev perişan.
Unutmadan bu arkadaş Karabük'ten.
Önce evi yıkmadan tamir ve bakımını yapıyor.
Üç beş kişi tutup Bahçelerini ve tarlalarını temizletiyor.
Eşi ve kendisi de çalışıyor.
Evini oturulacak duruma getiriyor.
Bu arkadaşta para var.
Emekli maaşı, evin parası ve emekli ikramiyesi.
Başkası olsa çalışmaz yattığı yerden parasını yer.
Bu öyle yapmıyor.
Babası gibi çiftçilik yapmaya başlıyor.
Ufak bir traktör alıp tarlalarını sürüyor.
Bahçelerini ekilecek duruma getiriyor.
Adam tam çiftçi oluyor.
Bir inek bir kaç tanede tosun alıyor.
Tosunları Kurban bayramında satmak için almış.
Eşi köy hayatını bildiği için inek sağmak onun için çocuk oyuncağıymış gibi geliyor.
Altında doblo arabası da var.
Tarlalarına buğday ve mısır ekiyor.
Zamanı geldiği zaman harman dövme makinasına söyleyip buğdaylarını dövdürüyor.
Ektiği mısırları taze taze şehirde satıyor.
Buğdayından un yapıp biraz kendine geri kalanları çocuklarına yolluyor.
Okula giden torunlarına maddi destek veriyormuş.
Geçen kurban bayramında tosunları satıyor.
Yeniden tosun alacağım dedi.
O paraları kenara ayırmış, geri kalanları çocuklarına pay etmiş.
Çocuklarının tüm kuru kumanyalarını Karabük'ten Zonguldak'a yolluyor.
Modern bir çiftçi.
Üreten ve ürettiğini satan birisi.
Keşke hep köyde kalsaydım dedi.
Şimdi ki durumumum beş on katı olurdum dedi.
Ama şehrin sıkıntısını çekmeyenler o güzelim köylerin kıymetini zor anlarlar.
Beni köyüne davet etti.
İnşallah ziyaretine giderim.
Kışlık kumanyan benden dedi.
Evim çok rahat bir kaç gün misafirim ol gel de dedi.
EKİ'de çalışırken çok sıkıntıları oldu.
Çok yerde ben yardımcı oldum.
Helal olsun.
İşte ben böyle insanları seviyorum.
Evi köyü olanlar şehirde bu gürültünün altında inatla yaşamaya çalışıyorlar.
Gidin köyünüze hayatınızı yaşayın.
Yüzleriniz gülsün.
Yüzünüze kan can gelsin.
Dedim ya "Yeter ki azim et"
Kalın sağlıcakla.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.