TRAFİK MAGANDALARI
Yeni bir canlı türüyle tanışıyoruz bugün: Trafik magandası.
O zaman önce kısa bir tanım yapalım: Hayatı arabadan, motosikletten ibaret sanan, hızı arttıkça havalı olduğunu sanan, trafik kurallarını boş lakırdı olarak gören empati yoksunlarına; trafik magandası denir.
Bunlar egzoz bağırtır. Olur olmadık yerde manevra yapar. Son ses ve camlar açık müzik dinler. Trafik kurallarını ihlâl eder. Dar sokaklardan son ses geçer ama oradaki evlerde hasta biri veya bebek var mı diye düşünmez. Son hız emniyet kemeri olmadan giderken o trafikte evine gitmeye çalışan onlarca masum insanı tehlikeye attığını da düşünmez. Kiminin yaralanmasına kiminin ölümüne sebebiyet verir de en çok zararı kendine verdiğini görmez.
Yani anlayacağınız saçma bir zevk uğruna hem kendisine hem başkalarına rahatsızlık verir.
Bunlar ehliyetini nasıl alıyor? Ne çeşit bir insan türüdür anlayamadım gitti.
Yaşadıkları kaza veya aldıkları cezalar sonrasında akıllansalar yine bizim içim bir nebze teselli olurdu. Ama yok!
Sanki daha çok hırs yapıyorlar. Bir bakıyorsun şahs-ı muhterem daha büyük bir olayla karşımızda. Bir durmadılar, durulmadılar.
Sanırım artık trafik derslerinin sayısını ve niteliğini arttırmaktan başka çare yok. Yoksa ne bu magandalar biter ne kazalar…
Göz göre göre sevdiklerimizin bir magandanın zevki uğruna öldüğüne şahit oluyoruz. Bunun için sert tedbirlerin alınması ve eğitimlerle bunların desteklenmesi şart oldu.
Başka türlüsü felaket dostlarım. Başka türlüsü işkenceden başka bir şey değil.