ŞEYHLER, HACILAR, HOCALAR Gelelim ülkede ayrıştırmanın en büyüğünü yapan şeyhlere, hacılara, hocalara… Din üzerinden milleti koyun gibi güden, İslam diniyle alakası olmayan safsatalar üreten bir kesimden bahsediyorum.  Şeyhinin ayaklarını yıkadığı suyu içen mi dersiniz? Hacının verdiği fetva üzerine kızını döven veya evden kovanlar var. Büyüler yaptıran bir de üzerine ben en iyi Müslümanım diye gezen kişiler bunlar. Birine diğerini ötekileştiren ve şiddete yönlendiren bir sistem bu. Sistem diyorum, evet! Çünkü bunları bilerek yapıyorlar. Dolayısıyla bu yaptıklarında da hiçbir ahlâksızlık veya suç görmüyorlar. Bizim milletimiz bir şeyi ıskalıyor: Şeyhinin, hacısının dibinden ayrılmayacağına güzel kitabımız Kuran-ı bir okusa tüm o duyduklarının bir saçmalıktan ibaret olduğunu anlayacak.  Belki benim uyarımı belli bir kesim idrak edip anlayacak. Anlayanlar anlamayanlara söylesin, açıklasın. Eğitimin ne denli önemli olduğunu ve dinin tehlikeli bir meşale olduğunu anlatın. Doğru bilmezlerse, Kurandan saparlarsa veya hala şeyhlere inanmaya devam ederlerse tuttukları meşalenin zihinlerini yakacağını ama araştırıp öğrenirlerse dinimizin yemyeşil bir bahçe gibi huzur vereceğini anlatın.  Benden bu kadar dostlarım. Evde kal Türkiye…