Sevda Tosun
Köşe Yazarı
Sevda Tosun
 

Manzaram...

  Acılar kalbimi nasırlaştırdı ve kalbim, her zaman üzerine basılan bir nasır gibi sızlıyor. Yalnız ben artık bağırmıyorum bağıramıyorum. Sabahattin Ali'nin bu sözü zihnimde dolanırken, elimde gümüş, eski bir ayna. Seyrediyorum. Aynadaki manzarada, harabe gibi evleri seyrediyorum. Yolları bozuk köyleri, üstü başı çamur çocukları, suları kesilmeye yüz tutmuş çağlayanları, kaldırımda eskimiş bir izmariti, gözyaşlarının suladığı bir bahçeyi seyrediyorum.  Kırık bir çocukluğu, keskin hatıraları, yitip giden aşkı, mahvolmuş bir gençliği sessizce izliyorum. Dimdik savaşmış ama kılıcı ellerinden düşmek üzere olan yaralı bir askeri görüyorum aynada. Gözleri çökmüş, alnında ve gözlerinde henüz taze savaşın sembolü gibi çizgiler... Hızla kalkıp inen ciğerlerini, sımsıkı yumulmuş dudaklarını, acıyla buruşmuş yüzünü görüyorum. Külçe gibi yığılmışım tahta, çürümüş bir sandalyeye. Kollarım iki yanda kendini bırakmış ve nefes almak bile güçleşmiş. Zorlukla gözlerimi açtığımda fark ettim kendimi seyrediyorum aslında ben aynada.   Gece gibi sessiz ama olanca gücüyle kalbimin duvarlarını dövüyor bu manzara... Beni dermansız, damarlarından ruhu çekilmiş bir et yığınına çeviriyor. Gözyaşları içinde bir an önce ölmeyi dileyecek kadar ızdırap veriyor gördüklerim. Sahi ne için doğdum ben? Neden bu çağda doğdum? Neden zamanımın ötesinde bir kalple bu yüzyıla mahkûm oldum? Beni her daim acılardan doğuran ama bunu her seferinde ruhumdan parça parça eksilterek doğuran bir hayattayım. Neden? İntihar etmek için cesaret bulamayan kalbimim ve hiç susmayan, hep kötülük haykıran zihnimin savaşını her saniye izliyorum. Neden? Neden, neden, neden? Bu soruyu defalarca sormak ve hiçbir cevaptan tatmin olamamak… Asıl mahvolmuş manzara bu işte!
Ekleme Tarihi: 17 Temmuz 2022 - Pazar

Manzaram...

 

Acılar kalbimi nasırlaştırdı ve kalbim, her zaman üzerine basılan bir nasır gibi sızlıyor. Yalnız ben artık bağırmıyorum bağıramıyorum.

Sabahattin Ali'nin bu sözü zihnimde dolanırken, elimde gümüş, eski bir ayna. Seyrediyorum.

Aynadaki manzarada, harabe gibi evleri seyrediyorum. Yolları bozuk köyleri, üstü başı çamur çocukları, suları kesilmeye yüz tutmuş çağlayanları, kaldırımda eskimiş bir izmariti, gözyaşlarının suladığı bir bahçeyi seyrediyorum. 

Kırık bir çocukluğu, keskin hatıraları, yitip giden aşkı, mahvolmuş bir gençliği sessizce izliyorum.

Dimdik savaşmış ama kılıcı ellerinden düşmek üzere olan yaralı bir askeri görüyorum aynada. Gözleri çökmüş, alnında ve gözlerinde henüz taze savaşın sembolü gibi çizgiler... Hızla kalkıp inen ciğerlerini, sımsıkı yumulmuş dudaklarını, acıyla buruşmuş yüzünü görüyorum.

Külçe gibi yığılmışım tahta, çürümüş bir sandalyeye. Kollarım iki yanda kendini bırakmış ve nefes almak bile güçleşmiş. Zorlukla gözlerimi açtığımda fark ettim kendimi seyrediyorum aslında ben aynada.  

Gece gibi sessiz ama olanca gücüyle kalbimin duvarlarını dövüyor bu manzara... Beni dermansız, damarlarından ruhu çekilmiş bir et yığınına çeviriyor.

Gözyaşları içinde bir an önce ölmeyi dileyecek kadar ızdırap veriyor gördüklerim.

Sahi ne için doğdum ben?

Neden bu çağda doğdum?

Neden zamanımın ötesinde bir kalple bu yüzyıla mahkûm oldum?

Beni her daim acılardan doğuran ama bunu her seferinde ruhumdan parça parça eksilterek doğuran bir hayattayım. Neden?

İntihar etmek için cesaret bulamayan kalbimim ve hiç susmayan, hep kötülük haykıran zihnimin savaşını her saniye izliyorum. Neden?

Neden, neden, neden? Bu soruyu defalarca sormak ve hiçbir cevaptan tatmin olamamak…

Asıl mahvolmuş manzara bu işte!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.