Hayli zamandır kafamı kurcalıyor bu konu... Ya da etrafımda gördüklerim mi beni buna itiyor, bilemiyorum. Ben: Dostoyevski, Tolstoy, İlber Ortaylı, Gogol gibi kıymetli, yetkin yazarların arasında memik dokurken piyasada yeni yeni kitap ve yazarlar türemiş. Yüzde onu elle tutulur diğer kalanı da incelediğim kadarıyla tam bir kağıt israfı dostlarım... Örnek; Yakışıklı vampir, kurban rolünde sözde masum bir genç kız ve aptalca kurgulanan bir aşk hikayesi... Başka bir örnek verecek olursam: Kötü, zengin çocuğumuz kimseyi sevememektedir. Hayat umrunda değildir ve her türlü işi rahatlıkla yapmaktadır ama o da ne ? Bir de bakmışsınız o hiç eksik olmayan sözde masum, güzel kızımıza aşık olmuştur. Ya da bunu biraz uzatırsa sonu da şöyle: Çocuk o kız için değişir, her şeyi göze alır vs. vs. Hele bir de bunların kişisel gelişim alanında çıkarttıkları rezalet kitapları sormayın gitsin. Bu ülkenin jeopolitiğini, sosyal statüsünü, eğitim ve yaşam refahını düşünmeden öğütler vere vere bir hal olurlar. Saçma sapan, faydasız öğütlerden ötesine de gitmiyor maalesef. Adam senin söylediğinden bir şey anlamıyor ki ! Senin ona sunduğun tavsiye onun hayatında bir değişiklik oluşturmuyor. Hoş, insanların ne yaşadığını ne yollardan geçtiğini bilmeden ya da bu konuda "gerçekten" yetkin olmadan tavsiyeler yağdırmak ne haddinizeyse... İşte bu tür eserler ve yazarlar benim gerçek anlamda midemi bulandırıyor. Ola ki bir anlık gaflete düşüp aldıysanız bu bahsettiğim türde kitaplardan, (genç dostlarım özellikle sizlere söylüyorum) lütfen direkt en yakın geri dönüşüme yollayın gitsin. Yerine dünya klasikleri veya ilgili olduğunuz alanın liyakat sahibi yazarlarını okuyabilirsiniz. Benden bu kadar...