ALAYCI BİR KUŞ
Göremez olmuşuz,
Duyamaz olmuşuz,
Hissedemez olmuşuz
Kızıl ve uzun…
Bir karanlık içinde dolaşan bendim. Kendimin hüznü, kendimin mektubuyum.
Karanlıkta bile yoktum. Uzun cam izi gibi göz önüne serilince dizimde başı…
Gayb akşamlarında kendime açılırken mektubum yok sayılmış; hayatıma bakınırken herkesin bildiği gibi. Elbette çok kurak yıldız yiyen ellerim, şimdi anımsanmış yağmalanmış yürek tunç kapıyı zorluyor.
Benim doğduğum eski bir ev vardı; mahzun biliniz insan bir bulut, biraz peynir ekmek sonra alaycı bir kuş…
Açılsın açılmayan ne varsa, beyhude düşlerimiz ise kederden yayılmış dört yana ve bakışlar benzemiyor karanlığın ortasında kendime. Büyük saat dediği Turgut Uyar’ın tam da otuz üç yıl kendime sadece kendime aşina ve gördüğüm bunca merhametsiz yol ve her şey alelade dilsiz kuyuda bırakılmış.