SAÇLARI BULUT ANAM            Başka özlemleri yok akşamların Sanki çevirmişler denizin önünü Bahara kalıyor Ruhları ağır yaralar Titrek yakamoz ışıklarında Kırık kalplerde Ölüp gitmişler Kapının eşiğinde duranlar Hayatta en çok neyi istiyorsak ölüp gitmişler Beyaz bir su buharına Denize doğru Hüzünlü, küçük büyük mutluluklar Sızıların yine bana kalır Acıyla sızlar ömrüm Ölmeyi istiyor oysa onlar Ölüp gitmişler Örselenmiş ölüm kucağından Ölümden uzak tuttum seni anne Kuşlarda annemin yüzleri Ekmek kırıntıları da Arap harfleri de Hep yukarılarda Bütünüyle simsiyah gözlerimiz Kayıp gidişimiz Ben hep sana hep kalayım annem Bölüne bölüne Ben hep sana kalayım Sökülüp yırtılan umudum Mayıs böceği dalın üzerinde Ben güzel kızlardan vazgeçtim anne Ben hep sana kalayım Bölüne bölüne Gül yaprağı çalılıkları ezile ezile Bulutlar değerken saçlarına Sıcak ev içleri gözlerin Kuşlara ekmek bize merhamet gerekliydi Her şeyi bilen, doğudan doğan güneşler kaldı seccadesinde, geceler dönüşsüz fener alaylarında. Bazıları dağlar kadar güçlü, kimisi aslan kadar yürekli. Bu dünyada insanlar doğar ve ölür. Hiç yerini değiştirmeden yüzümüzün yurdunda duran analar bir merhamet gibi yaşar.  Günbegün şefkatli gözlerimize bakan değerle yaşamın kirli vakitleri dilinin dönmediği okuma yazma bilmediği satırlarda beş vakit çiçek ayırarak göğsümüzde çarpar. Denizin karın sancısı, -yolu nereye gider, başlarında ak tülbentleri kimisi şehit anası, kimisi ince bir serinlik mayısa, kimisi temiz şarkılar oy ninem, nerden bulaşmış bu yaşam afyonu insana, mahpusun içinde yükselmiş ninniler bizimle. Bir uyku var gözümde hiç gitmez. Saçları bulut anam, suya benzer insanın insana yaptığı zulüm hep akışta sen arındırdın beni bu sulardan korkusuzluğu merhamete, hayatı misafirliğe dönüştürdün kundağımda. Beşikler büyütmeye başladık, tomurcuklar dala, dal ağaca, yağmurun rengi yok anam, uzun bir göçe hazırladığın şu mevsimde bizi rüzgârlar keder vermesin analarımıza, tüm annelerimizin anneler günü en içten dileklerimle kutlu olsun.  Analar büyütür rüzgâr alır. Toprak alır. Ağıtımız kalır.