Aykut Karademir
Köşe Yazarı
Aykut Karademir
 

Nehar

NEHAR İnsan, kendi içinde yaşayamazmış, kendimden biliyorum. “Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış; baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuşu bataklığını.” Sen dalında güzel Ben yolunda Uçurumlardır. Kanadını yolma. Fenersiz bir gemi gibi kaldım; yüreğinin ortalarında ve Bir aşka benzer açıldıkça kırılan pencereler “Nefes alırsın gül açar, nefes verirsin deniz kurur. Git kalbindeki gözün kapısını aç, o kapıdan geç ve yürü; o gözün içinde yolculuk yap, o damarları yol eyle, o gözdeki ışığın camını ayna yap, bak ona. Ne görürsün? Evreni görürsün. Git o insan denen bağçede otur. Güzel olan kalbindeki gözdür, o gözdeki yolculuktur, o gözdeki ayna, o aynadaki evren, o evrendeki insandır güzel olan.’’                             Dün sana bir çiçek göndermiştim, çiçek için ağzında acı bir tat bıraktığını söylemişlerdi. Buna rağmen yerlere biraz biraz çiçek kırıntısı döküyordum. Serçe masamdan baktığım her şeyin güzel oluşu ölümsüzlüktü, umuttu, barıştı. Biliyorum, o yalnızlığı da yaşamam gerekiyordu. Önceleri yalnız karanlıklar vardı. Karanlıklar başlar başlamaz, biliyordum bir çocuğun ağzından duyduğum sevda yeryüzünde ley ü neharda.                                                                                                                 Mutluluğunuz için çok önemli şeyler olduğuna inanın                                                                                     yine güneş açsın ve ilkbahar havası gibi olsun.  
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2021 - Salı

Nehar

NEHAR

İnsan, kendi içinde yaşayamazmış, kendimden biliyorum. “Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamamış; baykuş yıkıntılarını özlemiş, balıkçıl kuşu bataklığını.”

Sen dalında güzel

Ben yolunda

Uçurumlardır.

Kanadını yolma.

Fenersiz bir gemi gibi kaldım; yüreğinin ortalarında

ve

Bir aşka benzer açıldıkça kırılan pencereler

“Nefes alırsın gül açar, nefes verirsin deniz kurur. Git kalbindeki gözün kapısını aç, o kapıdan geç ve yürü; o gözün içinde yolculuk yap, o damarları yol eyle, o gözdeki ışığın camını ayna yap, bak ona. Ne görürsün? Evreni görürsün. Git o insan denen bağçede otur. Güzel olan kalbindeki gözdür, o gözdeki yolculuktur, o gözdeki ayna, o aynadaki evren, o evrendeki insandır güzel olan.’’                             Dün sana bir çiçek göndermiştim, çiçek için ağzında acı bir tat bıraktığını söylemişlerdi. Buna rağmen yerlere biraz biraz çiçek kırıntısı döküyordum. Serçe masamdan baktığım her şeyin güzel oluşu ölümsüzlüktü, umuttu, barıştı. Biliyorum, o yalnızlığı da yaşamam gerekiyordu. Önceleri yalnız karanlıklar vardı. Karanlıklar başlar başlamaz, biliyordum bir çocuğun ağzından duyduğum sevda yeryüzünde ley ü neharda.                                                                                                                 Mutluluğunuz için çok önemli şeyler olduğuna inanın                                                                                     yine güneş açsın ve ilkbahar havası gibi olsun.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.