CÜMLEMİZ
Masalın yalanı mı olurmuş
O yalan bu yalan la-mekân,
Bezm-i cihanda
Hedalar, dürerler
Lezzetleri artıran
Kör bir sokak fenerini elinde tutanlar
Gördüğü;
Üçler beşler yediler kırklar hu!
Ne masaldır bu
Soldu gül bozuldu
Ey yoldaş ah!
Allah Allah illallah...
Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş
it ürümüş kervan yürümüş…
Bağ-ı marifet bahçesinde
Kıldıkça ah ile zarı
Dünden bugüne
Ne kaldı?
Ne değişti?
On iki yaprak
Cümlemiz,
Uzun uzun bir başka sessizlikte…
O düşümde ağladı
Gözlerim kapanınca
illallah...
--------------------------------------------
BAL0NCU BALON SALIYOR
Her akşamki yolumda aynı tezgâhtan çıkmış testi. Baksak müphem acılarla utanırız belki! Göğsümde ne bu sancı! Nereden çıktı? Yelkovan kuş salıyor? Ya ben! Bir insanım; her gün yediğim ekmek, içtiğim su… Akşamdan dökülen sükûn sesleri… İçim; ne dere ne tepe bir baş dönmesi. Yıllardır neredeyim?
Bütün saadetler vakitsiz, yarım aydınlıkta tutuşur. Kardeş, arkadaş, dost, sevgili çekilen son dalganın eteğinde; karışan saatler içinde, hep aynı ayak sesi. Mavi maviydi, beyaz beyazdı. Dinmeyen rüzgâr kestane dibinde, ben insandım buğusuyla. Fecrin açmamış sandığından bakarsın. Ömür dediğin birden olduğu yerde kalır. Sırrın, akşamların hasatçısı olur.
Bu akşam yine geldin, serptin-dağıttın dehlizimi. Beni hep orada yokla! Nezir altındayım. Gölgesi akşamın üstünde kanayan rüya! Kaç kere değişti önümde böyle. Akan akşam çeşmesi sonsuzluk! Bu susuzluğun ezelden karışmış dili. İpi kopmuş bir baloncunun intiharı. Kaçımız tanırdı bir baloncuyu? O kadar inkârın ardında halvet ve uzlet içerisinde.
Baloncu balon salıyor,
Yelkovan kuş salıyor,
Ruhuma elem veriyor.