Tahsin ve Mevlana / Kuru Ergin

Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem, Göreve gelir gelmez, Sırf şov olsun diye, Belediyenin borçlarını, Pankart yaparak, Belediye binasına astırmıştı. ‘hesap uzmanıyım’ diyen Tahsin Erdem, Yaklaşık 10 ayda, Belediye borçlarını, Ne kadar azalttığını açıklamalı. Hesap uzmanı ya! Tasarrufu da, Biz Zonguldaklılara öğretmeli. Fakat, Ben belediye borçlarının, Azaldığını sanmıyorum. Kent Lokantası belediyede külfet. Halk ekmek de öyle olacak. Alınan gereksiz işçiler ha keza öyle. Tahsin Başkana, “Eee bu borçlar hiç azalmamış” diye sorsak, ‘Enflasyon var. Hem ben Ecevitçiyim’ diyerek, Sosyal demokrat sahne şovunu ortaya koyar.  Refüj yapmaktan, Vatandaşa reflü geçirten Tahsin Erdem, Tasarrufa yöneleceğine, Tasavvufa yönelsin. Ecevitçi siyasi söylemden çok, Tasavvuf söylemleri geliştirsin. Öyle ya! Mevlana gibi! Belki biz de ne olursak olalım geliriz! *             *             *              *             *             *             *             *              * Refüj demişken. Sürekli eleştiriyorum ama, Gerçekten, Eser bırakmayı, Refüj sayan bir zihniyet var karşımızda. Üstelik, Ortasına da, At gözüne konmuş kelebek gibi, Palmiye ağacı dikiyorlar. Şu Palmiye işini bırakın artık yahu! Adana’da, Adamlar orta refüjlere, Limon, Mandalina, Portakal dikiyor. Bunlar Zonguldak’ta da oluyor. ‘Abartma Batuhan kim bunu yaptı Zonguldak’ta?’ diyeceksiniz. Belki fark etmediniz ama, Kozlu Sahil düzenlemesinde, Ali Bektaş, Meyve veren ağaçları, Peyzaj dekoru olarak kullandı. Bodur dut ağaçları, Yaz aylarında, İnanılmaz güzel duruyor. Ve vatandaş tadına bakıyor. Devren Ketenci’nin önüne, Orta refüj yapıldı. Şehrin Ankara yönünden, Girişi sayılır. Düşünsenize, Limon ağaçları… Yeşil dallar üzerinde sarı! Kentin girişi ne hoş olmaz mı? Şu Tavuk Döner vizyonundan çıkalım artık! Palmiye vizyonu gibi! *             *             *              *             *             *             *             *              * Cuma günü, KGD Başkanı Mustafa Emen’in, ‘Ergin beni arayarak özür diledi. Öyle bir araya geldik’ dediğini aktarmıştım. 70 küsür yaşında, Meslek ve yaş olarak büyüğümüz olan, Mustafa Emen’in sözleri bunlar. Hem de, Şahitli ortamda yani. Bizden ve yanımdaki kişiden oy da istedi. Ben Ergin’e bunu sordum. Ergin özür dilemez diye biliyorum. Ama Ergin hoplamış! Ya gerçekten özür diledi. Ya da Ergin’in dediği gibi. Kendi yazımda, Ergin’in bunu  yapmayacağını düşündüğümü söylemiştim. Ama Ergin panikledi! Bunu anlamadım. Ha keza Mustafa Emen oy da isteyebilir. Tekrar aday da olabilir. Bir beis yok benim açımdan. Öte yandan, Ergin ‘Tükürdüğümü yalamam’ falan demiş. Ergin yine fedai gibi çıktın ortaya. Kara Murat misali! Pardon ‘Kuru’ Murat! Pardon ya! Islak Ergin! Hep kuru kuru olacak değil ya! Tükürük de mi yok Ergin?