O tarla bizim ama bizim diyemiyoruz

Köşe Yazısı 24.07.2024 - 18:00, Güncelleme: 25.07.2024 - 04:26 6963+ kez okundu.
 

O tarla bizim ama bizim diyemiyoruz

O tarla bizim ama bizim diyemiyoruz

O TARLA BİZİM AMA BİZİM DİYEMİYORUZ Köyde büyük bir tarlamız var. Eskiden bize ürün vermek için canla başla uğraşırdı. Bir sene buğday bir sene mısır ekerdik. Bu tarlanın iki ismi vardı. Biri Halit köyü. Biri güğle yanı (Gürleyen yanı) Biz ilk baharda oraya gitmeye başlar ,kış ayına kadar hayvanları orada doyururduk. Verimli bir tarlaydı. Buğdayı yada mısırı biçtikten sonra oranın otu bitmezdi.  Bizim orada Oğaz ağacımız ve çokça Kiren ağacımız vardı. Oğazı toplar toprağa gömerdik. Köhnedikten sonra yerdik. Kirenleri bu ayın sonunda toplardık. Kış ayında bulgur pilavının yanında içerdik. Vallahi o yapılanın adı ekşiliydi galiba. Onu suda eritir içerdik. Adı tam olarak aklıma gelince yazarım. Kimse kimsenin tarlasında ki meyvelere dokunmazdı. Belki de şimdiye kadar toplamışlardır. Toplayanları bilmiyorum. Bizlerden kimse gidip zaten toplamıyor. Kirenleri  (kızılcık) pazarda satıyorlarmış. Bu tarlanın en güzel tarafı közde mısır yapardık. Mısır yemek için sayı yoktu. Tıkanasıya kadar yerdik. Kaş dediğimiz tümseklerin altını oyar fırın yapardık. İşimiz bittikten sonra üzerini toprakla kapatırdık. Buğday biçme zamanı biçme işi çok dikkatli yapılırdı. Çünkü burası Bıldırcın yuvalarının çok olduğu yerdi. Bir zaman orak biçim zamanı buğday tarlasından binlerce bıldırcın yavrusu havalandı. Orak biçmeye bir saate yakın ara verdik. Artık ne bıldırcın ne mısıra gelen kara kargalar var. Bıldırcınlar suni gübreden ölüp gittiler. Kara kargalar insanlar gibi şehre göç ettiler. Çünkü tarlalarda mısır yok. Bir çok yaşayan canlı ekip biçme olmadığı için yok olup gittiler. Onun için ben buraları yazınca çok geçmişte yaşıyorsun diyorlar. Bu güzel yerler hayal etmeden durulur mu? Bu tarlaları artık dikenler bürümüş bürük bürük. Bazen bu tarlaların başına gidip saatlerce kalıyorum. Tabi ki gözlerim hep yaşarıyor. Halit köyü o tarlada çok eskilerde Halit köyü diye bir yer varmış. Güğleyen yanı ise tarlamızın aşağısında pınar var yanına gidip kulağını yere dayarsanız aşağıda sanki çağlayan akıyor. Bu sesi duyanlar ya aşağıda yer altı nehri var yada yeraltı şelalesi. Bu güne kadar kimse ciddi olarak burayla ilgilenmedi. Sondaj yapsalar belki de bir çok köyün su ihtiyacı buradan karşılana bilir diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın.
O tarla bizim ama bizim diyemiyoruz

O TARLA BİZİM AMA BİZİM DİYEMİYORUZ

Köyde büyük bir tarlamız var.
Eskiden bize ürün vermek için canla başla uğraşırdı.
Bir sene buğday bir sene mısır ekerdik.
Bu tarlanın iki ismi vardı.
Biri Halit köyü.
Biri güğle yanı (Gürleyen yanı)
Biz ilk baharda oraya gitmeye başlar ,kış ayına kadar hayvanları orada doyururduk.
Verimli bir tarlaydı.
Buğdayı yada mısırı biçtikten sonra oranın otu bitmezdi. 
Bizim orada Oğaz ağacımız ve çokça Kiren ağacımız vardı.
Oğazı toplar toprağa gömerdik.
Köhnedikten sonra yerdik.
Kirenleri bu ayın sonunda toplardık.
Kış ayında bulgur pilavının yanında içerdik.
Vallahi o yapılanın adı ekşiliydi galiba.
Onu suda eritir içerdik.
Adı tam olarak aklıma gelince yazarım.
Kimse kimsenin tarlasında ki meyvelere dokunmazdı.
Belki de şimdiye kadar toplamışlardır.
Toplayanları bilmiyorum.
Bizlerden kimse gidip zaten toplamıyor.
Kirenleri  (kızılcık) pazarda satıyorlarmış.
Bu tarlanın en güzel tarafı közde mısır yapardık.
Mısır yemek için sayı yoktu.
Tıkanasıya kadar yerdik.
Kaş dediğimiz tümseklerin altını oyar fırın yapardık.
İşimiz bittikten sonra üzerini toprakla kapatırdık.
Buğday biçme zamanı biçme işi çok dikkatli yapılırdı.
Çünkü burası Bıldırcın yuvalarının çok olduğu yerdi.
Bir zaman orak biçim zamanı buğday tarlasından binlerce bıldırcın yavrusu havalandı.
Orak biçmeye bir saate yakın ara verdik.
Artık ne bıldırcın ne mısıra gelen kara kargalar var.
Bıldırcınlar suni gübreden ölüp gittiler.
Kara kargalar insanlar gibi şehre göç ettiler.
Çünkü tarlalarda mısır yok.
Bir çok yaşayan canlı ekip biçme olmadığı için yok olup gittiler.
Onun için ben buraları yazınca çok geçmişte yaşıyorsun diyorlar.
Bu güzel yerler hayal etmeden durulur mu?
Bu tarlaları artık dikenler bürümüş bürük bürük.
Bazen bu tarlaların başına gidip saatlerce kalıyorum.
Tabi ki gözlerim hep yaşarıyor.
Halit köyü o tarlada çok eskilerde Halit köyü diye bir yer varmış.
Güğleyen yanı ise tarlamızın aşağısında pınar var yanına gidip kulağını yere dayarsanız aşağıda sanki çağlayan akıyor.
Bu sesi duyanlar ya aşağıda yer altı nehri var yada yeraltı şelalesi.
Bu güne kadar kimse ciddi olarak burayla ilgilenmedi.
Sondaj yapsalar belki de bir çok köyün su ihtiyacı buradan karşılana bilir diye düşünüyorum.
Sağlıcakla kalın.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.