Herkes ayağını denk alsın / Siz anlayana kadar bir ay geçer

Zonguldak’ın, Başka bir derdi yokmuş gibi, İki gündür, Batuhan aşağı, Batuhan yukarı… Basın Konseyi beni kınamış, Herkesin dilinde. Ne yapalım şimdi? Oy birliği ile karar alınırken, Konseydeki bir çok kişide, Yazdıklarımın ifade özgürlüğü olduğunu ifade etmiş. Ne matah bir şey! Aman ne bağlayıcı bir iş. Kınama cezası geldikten sonra, Olayın üzerine atlayanlar oldu. Heyecanla hem de! Hatta kınamaya, Kına yakanlar bile oldu. Bilmiyorum tabi, Eline yakan olduğu kadar, Loblarına yakanlar da vardır. Tercih meselesi! Hayat gailemiz devam ediyor. Yolumuzda yürümeye devam ediyoruz. Yorulduk. Yıldık sanmasınlar. Öldürmeye şey güçlendiriyor işte. Neyse! Bu gecelerin de, Bir şafağı elbet olacak. Pilavdan dönenin, Kaşığı kırılsın derler ya. Ben gazetecilikten başka, Yapacak bir mesleğim yok. Basın Konseyi’ne şikayet nasıl olur? Açıkçası bilmiyordum. Öğrenmiş olduk. Bundan sonra, Herkes yazdığına, Çizdiğine çok dikkat etsin. Benden söylemesi. Ona göre davranacağım. *             *             *              *             *             *             *             *              * Bu akşam, Pusula’da yayınlanacak olan yazımda, Şahsi protestomu yaptım. İfade özgürlüğü, Ve duru Türkçe kullanımına karşı çıkanlara, Çok güzel bir Türkçe ile yanıt verdim. Beni eleştirenlerin, Biraz da sanatına, Entelektüel seviyelerine bakmamız lazım. Saat 22:00’da, Pusula’dan, Protestomu başlatacağım. Zaten siz anlayıp, Basın Konseyi’ne tekrar şikayet edene kadar, Bir ay geçer.