Bizler bağışıklık kazandık galiba

Köşe Yazısı 10.10.2024 - 17:20, Güncelleme: 11.10.2024 - 04:24 4982 kez okundu.
 

Bizler bağışıklık kazandık galiba

Bizler bağışıklık kazandık galiba

BİZLER BAĞIŞIKLIK KAZANDIK GALİBA Her geçen gün bir şeyler ortaya çıkıyor. Köftede domuz eti. Ben buna inanmıyorum. Komple kurulmuş olabilir. Bu kadar ülke çapında tutulmuş bir marka bu durumlara düşmez. Markasını kötülettirmez. Ülkemiz İslam ülkesi. Sahtekarlarında kol gezdiği bir ülke konumuna geldi. Devletimiz bunları araştırıp açığa çıkarıyor. Ama caydırıcılık yaptıramıyor. Verilen cezalar yetersiz. Böyle sahtekarlık yapanlara çok büyük para cezaları ve ömür boyu meslekten men cezası verilsin. İnsan sağlığıyla oynadıkları için can alanlara verilen hapis cezalarıyla cezalandırılsın. Bakıyorsun koskoca fabrika bal üretiyor. Bu fabrikanın etrafında bir tane bile arı kovanı yok. Arısız bal üretimi. Tonlarca peynir üreten fabrikalara bir kilo süt girişi yok. Sahte peynir üretimi var. Keza zeytinin içine boya katmalar. Kara bibere ve kırmızı bibere talaş katmak. Domates salçasına gıda boyası katmak. En çokta halis zeytin yağı diye çiçek yağını vatandaşlara satmaları. Her şeyin sahtesini yapmaya hala devam ediyoruz. Geçenlerde zeytin bahçeleriyle ünlü bir şehrimizde gizli bir video çekilmiş. Köylü vatandaş ev yapımı zeytin yağı satışı yapıyor. Gizli bir köşede beş litrelik plastik şişelerin içine çiçek yağı doldururken görüntülenmiş. Düşünün köydeki vatandaş bunu yaparsa şehirdeki kurnazlar neler yapmaz ki. Bizim bağışıklığımız çok eski yıllara dayanıyor. "Marshall yardımı" aldığımız yıllarda bağışıklığımız güçlendi galiba. Her sabah ilk okulda süt tozundan yapılmış sütleri içirdiler bizlere. İstersen içmede göreyim seni. Öğretmenden bir ton dayak yersin. Evlere yolladıkları un ve yağların ne olduğunu bilmeden yedik. Rahmetli olmuş bir ağabeyimiz Domuz eti yerdi. Bir kaç sene önce kordon boyunda oturup çay içip sohbet ettik. Eskiden her gün telefon gelirdi. Filanca yerde domuz vurduk gelin alın diye. Şimdi ise kimse aramıyor dedi. Bu durumu neye bağlıyorsun dedim. Demek ki bu avladıkları domuzlar bir yerlere satılıyor dedi. Yani her tarafımızı sahtecilik ve sahtekarlar sarmış. Deveye boynun neden eğri demişler nerem doğru ki demiş. Hangi işimiz doğru ki. Bu ortamlarda yine de sağlıcakla kalın.
Bizler bağışıklık kazandık galiba

BİZLER BAĞIŞIKLIK KAZANDIK GALİBA

Her geçen gün bir şeyler ortaya çıkıyor.
Köftede domuz eti.
Ben buna inanmıyorum.
Komple kurulmuş olabilir.
Bu kadar ülke çapında tutulmuş bir marka bu durumlara düşmez.
Markasını kötülettirmez.
Ülkemiz İslam ülkesi.
Sahtekarlarında kol gezdiği bir ülke konumuna geldi.
Devletimiz bunları araştırıp açığa çıkarıyor.
Ama caydırıcılık yaptıramıyor.
Verilen cezalar yetersiz.
Böyle sahtekarlık yapanlara çok büyük para cezaları ve ömür boyu meslekten men cezası verilsin.
İnsan sağlığıyla oynadıkları için can alanlara verilen hapis cezalarıyla cezalandırılsın.
Bakıyorsun koskoca fabrika bal üretiyor.
Bu fabrikanın etrafında bir tane bile arı kovanı yok.
Arısız bal üretimi.
Tonlarca peynir üreten fabrikalara bir kilo süt girişi yok.
Sahte peynir üretimi var.
Keza zeytinin içine boya katmalar.
Kara bibere ve kırmızı bibere talaş katmak.
Domates salçasına gıda boyası katmak.
En çokta halis zeytin yağı diye çiçek yağını vatandaşlara satmaları.
Her şeyin sahtesini yapmaya hala devam ediyoruz.
Geçenlerde zeytin bahçeleriyle ünlü bir şehrimizde gizli bir video çekilmiş.
Köylü vatandaş ev yapımı zeytin yağı satışı yapıyor.
Gizli bir köşede beş litrelik plastik şişelerin içine çiçek yağı doldururken görüntülenmiş.
Düşünün köydeki vatandaş bunu yaparsa şehirdeki kurnazlar neler yapmaz ki.
Bizim bağışıklığımız çok eski yıllara dayanıyor.
"Marshall yardımı" aldığımız yıllarda bağışıklığımız güçlendi galiba.
Her sabah ilk okulda süt tozundan yapılmış sütleri içirdiler bizlere.
İstersen içmede göreyim seni.
Öğretmenden bir ton dayak yersin.
Evlere yolladıkları un ve yağların ne olduğunu bilmeden yedik.
Rahmetli olmuş bir ağabeyimiz Domuz eti yerdi.
Bir kaç sene önce kordon boyunda oturup çay içip sohbet ettik.
Eskiden her gün telefon gelirdi.
Filanca yerde domuz vurduk gelin alın diye.
Şimdi ise kimse aramıyor dedi.
Bu durumu neye bağlıyorsun dedim.
Demek ki bu avladıkları domuzlar bir yerlere satılıyor dedi.
Yani her tarafımızı sahtecilik ve sahtekarlar sarmış.
Deveye boynun neden eğri demişler nerem doğru ki demiş.
Hangi işimiz doğru ki.
Bu ortamlarda yine de sağlıcakla kalın.

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.