Helil onbaşı görse bize bir ton küfür ederdi

Köşe Yazısı 15.07.2024 - 17:45, Güncelleme: 16.07.2024 - 04:28 7064+ kez okundu.
 

Helil onbaşı görse bize bir ton küfür ederdi

Helil onbaşı görse bize bir ton küfür ederdi

HELİL ONBAŞI GÖRSE BİZE BİR TON KÜFÜR EDERDİ Bayramın birinci günü kızımla mezar ziyaretlerine gittik köye. Büyüklerimizin mezarlarını ziyaret edip dualar ettik. Köyde bir kaç kişi görür bayramlaşırız dedik. Ama olmadı. Bayram sanki bizim köye uğramamış. Yada köyde yaşayanların bayramdan haberleri yok. Neyse artık. Ne zamandan beri bizim sülalenin olduğu yere yani Karamalak'lara gittik. En çokta Helil (Halil) onbaşının kulübesini merak ediyordum. Nereden bakarsan bak yüz yüz ellik yıllık bir kulübe. Gittim gördüm. Beni çok üzdü. Neredeyse yıkılmak üzere. Önümüzde ki kış ayını kaldıramaz yıkılır. Ben Helil onbaşıyı anda bunda hatırlarım. Kapısının önün tertemiz pırıl pırıldı. Çimenlerle kaplıydı. Kapısının önünü ve çevresini gördüğüm zaman çok üzüldüm. Yemyeşil çimenlerin yerini kurumuş yaban otları almış. Helil onbaşı mezarından çıksa gelse hepimize küfür ederdi. Helil onbaşı dedemin kardeşiydi. Kendisi bir şeyler anlatmazdı kendi hakkında. Sağdan soldan duyduğumuz kendisi yemende savaşmış. Savaştan sonra askeri dağıtmışlar. Günlerce yol yürümüş evine gelmek için. Yolda erzağı bitmiş. Aç ve yorgun vaziyette dere kenarında bulunan bir evin kapısını çalmış. Yaşlı bir adam buyur etmiş kendisini. Yaşlı adam bakmış her tarafı bit içinde. Karısına seslenip kendi giysilerinden giysi getirmesini söylemiş. Helil onbaşıyı önüne oturtup güzelce yıkamış. Helil onbaşının giysilerini de kazana atmış saatlerce kaynatmış. Helil onbaşının karnı doyunca olduğu yerde uykuya dalmış. Yaşlı adam hiç dokunmamış ona. Helil onbaşı hiç kalkmadan iki gün uyumuş. Uykudan kalkınca bunu yeniden doyurmuşlar. Kendi temiz giysilerini verip çıkısına da azık koyup yolcu etmişler. Kulübesi de bir oda ufak giriş tuvalet ve bulaşık yıkama yeri yani çok ufak bir yer. Devamlı kapısının önünde oturur gelen gidenle muhabbet ederdi. Ben onu hep kapısının önünde otururken ve bize ettiği küfürle hatırlarım. Bizim orada bahçemiz vardı. Abilerim ve ben oraya ineğimizi otlatmaya getirirdik. Bir gün ineğimiz oradan geçerken çimlerin üzerine yaptı. Bize etmediği küfür kalmadı. Titiz ve temiz bir adamdı. Rehime (Rahime) ablayla yaşayıp durdular. Önce Helil onbaşı öldü. Çok sonraları Rehime abla. Helil onbaşıyı nereye gömdüklerini bilmiyorum. Rehime ablayı kulübenin alt tarafında bulunan atalarımızın mezarlığına gömdüler. Mekanları cennet olsun
Helil onbaşı görse bize bir ton küfür ederdi

HELİL ONBAŞI GÖRSE BİZE BİR TON KÜFÜR EDERDİ

Bayramın birinci günü kızımla mezar ziyaretlerine gittik köye.
Büyüklerimizin mezarlarını ziyaret edip dualar ettik.
Köyde bir kaç kişi görür bayramlaşırız dedik.
Ama olmadı.
Bayram sanki bizim köye uğramamış.
Yada köyde yaşayanların bayramdan haberleri yok.
Neyse artık.
Ne zamandan beri bizim sülalenin olduğu yere yani Karamalak'lara gittik.
En çokta Helil (Halil) onbaşının kulübesini merak ediyordum.
Nereden bakarsan bak yüz yüz ellik yıllık bir kulübe.
Gittim gördüm.
Beni çok üzdü.
Neredeyse yıkılmak üzere.
Önümüzde ki kış ayını kaldıramaz yıkılır.
Ben Helil onbaşıyı anda bunda hatırlarım.
Kapısının önün tertemiz pırıl pırıldı.
Çimenlerle kaplıydı.
Kapısının önünü ve çevresini gördüğüm zaman çok üzüldüm.
Yemyeşil çimenlerin yerini kurumuş yaban otları almış.
Helil onbaşı mezarından çıksa gelse hepimize küfür ederdi.
Helil onbaşı dedemin kardeşiydi.
Kendisi bir şeyler anlatmazdı kendi hakkında.
Sağdan soldan duyduğumuz kendisi yemende savaşmış.
Savaştan sonra askeri dağıtmışlar.
Günlerce yol yürümüş evine gelmek için.
Yolda erzağı bitmiş.
Aç ve yorgun vaziyette dere kenarında bulunan bir evin kapısını çalmış.
Yaşlı bir adam buyur etmiş kendisini.
Yaşlı adam bakmış her tarafı bit içinde.
Karısına seslenip kendi giysilerinden giysi getirmesini söylemiş.
Helil onbaşıyı önüne oturtup güzelce yıkamış.
Helil onbaşının giysilerini de kazana atmış saatlerce kaynatmış.
Helil onbaşının karnı doyunca olduğu yerde uykuya dalmış.
Yaşlı adam hiç dokunmamış ona.
Helil onbaşı hiç kalkmadan iki gün uyumuş.
Uykudan kalkınca bunu yeniden doyurmuşlar.
Kendi temiz giysilerini verip çıkısına da azık koyup yolcu etmişler.
Kulübesi de bir oda ufak giriş tuvalet ve bulaşık yıkama yeri yani çok ufak bir yer.
Devamlı kapısının önünde oturur gelen gidenle muhabbet ederdi.
Ben onu hep kapısının önünde otururken ve bize ettiği küfürle hatırlarım.
Bizim orada bahçemiz vardı.
Abilerim ve ben oraya ineğimizi otlatmaya getirirdik.
Bir gün ineğimiz oradan geçerken çimlerin üzerine yaptı.
Bize etmediği küfür kalmadı.
Titiz ve temiz bir adamdı.
Rehime (Rahime) ablayla yaşayıp durdular.
Önce Helil onbaşı öldü.
Çok sonraları Rehime abla.
Helil onbaşıyı nereye gömdüklerini bilmiyorum.
Rehime ablayı kulübenin alt tarafında bulunan atalarımızın mezarlığına gömdüler.
Mekanları cennet olsun

Zonguldak HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve karar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.