Yapılanları görmemek insafsızlıktır / Kibar Çolak ağabey

YAPILANLARI GÖRMEMEK İNSAFSIZLIKTIR Kim yaptı? Kim yaptırdı? Beni ilgilendirmiyor. Ben yapılanı görürüm. Görüntü kirliliğinden çok rahatsız olurum. Güzel görüntü haz veriri bana. Eskiden Kilim'liye giderken çektiğim çileyi unutmam. Kaç kere o eski yollarda kaza yapıyordum. Koskoca tırların sıkıştırması. Son andaki manevralarım sayesinde kurtuldum. Yollar çok dar ve çok virajlıydı. Şimdi tünellerden gir beş dakika sonra Kilimli'desin. Bunu ben yapmadım. Devlet yaptı. Memnuniyeti bana kaldı. Fevkani köprü kalkacak kalkmayacak tartışmalarını gördük. Bu köprünün altındaki esnaflar çok direndiler buradan çıkmamak için. Ellerinde gelen tüm engellemeleri yaptılar. Ama nafile. Köprü yıkıldı. Sırada çevre düzenlemesi var. Tabi ki köprü yıkılınca Acılık değere bindi. Esnafların yüzü güldü. Hal böyle olunca "Takke düştü kel göründü" Köprü etrafında ki bazı binaların çirkinliği gün yüzüne çıktı. Bina yapılırken dış cephesi sıvanmış öylece kalmış. Bir fırça boya bile sürülmemiş. Böyle bir çok bina göze batmaya başladı. Yani görüntü kirliliği. Bu kirliliğin ortadan kalkması için belediye devreye girmesi gerekir. Bence yakın zamanda bu binalara ihbarname gönderilir diye düşünüyorum. Berbat durumda ki Karakum. Burada geceleri neler döndüğünü sağır sultan bile duydu. Buralar yıkıldı. Yerine Uzun Mehmet Camisi yapıldı. Şahane bir ibadethane. Bu camiyi görmek için şehir dışından gelenleri biliyorum. Ağızlarından çıkan tek kelime "Muhteşem olmuş" Evet muhteşem oldu. Sahil projesi ayrı bir güzellik. Ona da çok kulp takmaya çalıştılar ama olmadı. Eskiden oranın durumunu herkes biliyordu. Sandalı ve balıkçı motoru olmayanların kaldığı ve eğlendiği bir yerdi. Şimdi pırıl pırıl gezi ve dinlenme yolu. Dediğim gibi beni kimin yaptığı yada yaptırdığı ilgilendirmiyor. Yapandan da yaptırandan da Allah razı olsun. Bunca yapılan güzellikleri inkar etmekte olmaz. Şehir içi yolların ne halden ne hale geldiğini daha anlatmadım. Onları da daha sonra anlatacağım. Ben bu şehre çakılan çiviye bakarım. hadi kolay gelsin. KİBAR ÇOLAK AĞABEY Şehrimizin tanıdığı bir simaydı. Bir çok evin sıhhi tesisatında emeği vardır. Bazıları gibi para göz hiç olmadı. Bende kendisini çok sever ve saygı duyardım. Bizim evin inşaatı bitti. Evin su tesisatı yapılacak. Ama benim param kalmadı. Bir usta çağırdım yüz elli lira istedi. Taksitle yapar mısın dedim. Yapamam dedi. Bizde paramız olduğu zaman yaparız deyip bıraktık. Benim o durumumu Kibar ağabey duymuş. Geldi malzemelerin listesini çıkardı bunları al gel dedi. Malzemeleri borç harç aldım. Kibar ağabeyle fiyat konuşmadık. Aklım fikrim ne isteyecek diye düşünüyorum. İş bitti. Kibar ağabey borcumuz ne dedim? Bulama Yusuf'un oraya bir büyük rakı al gel dedi. Aldım gittim. Tabi giderken kızarmış tavuk ve nevale aldım. Borcun bunlarla ödenmiş oldu dedi. Gönül adamıydı vesselam. Yine kafası iyiyken Bulama Yusuf'un kahvehanesinin önünden aşağı düşmüş. Sonrada onun düştüğü yere Hz.Ali Camisi yapıldı. Bak oğlum benim düştüğüm yere cami yapıldı. Hayırlı adamım dedi. Gülmeyi ve şaka yapmayı çok severdi. Nurlar içinde yatsın.  Allah mekanını cennet eylesin.