Askıda ekmek/ Entrika / Sarışının alacağını verin

ASKIDA EKMEK Zonguldak’ta, Geçtiğimiz haftadan bu yana sarkan, Askıda ekmek tartışması sürüyor. MHP Merkez İlçe Başkanı Süleyman Erbay’ın başlattığı uygulama, Kent siyasetinde, Görülmemiş bir açıklama savaşına döndü. İş daha sonra ise, CHP-MHP kapışmasına evrildi. Gün içinde ise, Bir esnafa, Ali Babacan’a, Yine MHP’nin başlattığı, Askıda ekmek olayından dert yandı. Ben daha önce de, Aslında yazdım. Bu yapılan uygulama, İyi niyetlidir. Gelenekseldir. Ancak, ‘Ekonomi çok iyi’ derken, Böyle bir hareket yaparsanız, Patlarsınız. Haydi şimdi bir paraf daha açalım. Maliye Bakanı Berat Albayrak, İstifa ettiğini açıkladı. Askıda ekmek meselesinden istifa etmedi ya! Ekonominin gidişatı iyi değildi. Eğer ki, Bu devirde, Bir ekmek alamayacak kadar, Zorda insanların var olduğu düşünülüyorsa, Askıda ekmek değil, Askıda vicdan gerek. Erbay’ın hareketini doğru buluyorum. Ancak, Zamanlama olarak yanlış olduğunu düşünüyorum. Siyasi söylem bütünlüğü, Bu hareketi kaldırmaz. * * * * * * *  ENTRİKALARA! Gün içinde, DEVA Partisi Zonguldak İl kongresi gerçekleştirildi. Ben de, Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkan Vekili olarak, Protokol ile yapılan kahvaltıya katıldım. Bir çok gözlemimiz oldu. Açıkçası söylemem gerekir ki, Bu kadar acemi kadrolar ile, Bu kadar yeni bir parti için, Harkulade bir kongre oldu. Ali Babacan ile sohbet etme imkanımız da oldu. Gayet alçak gönüllü, Babacan bir tavırla, ‘İşin ehli’ havasını verebiliyor. Kongrenin planlanmasında, Özellikle, Merkez ilçe teşkilatını da kutlamak gerekiyor. İşin dedikodu boyutu ise, Benim takım elbise giymem noktasında olmuş. Sevgili meslektaşlarım! Benim takım elbise giymem, Neden bu kadar dikkat çekti ki? Ben, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ağırlandığım zaman da, Takım elbise giymiştim. Şimdi de, KGD Başkan Vekili olarak, Temsil görevimi yerine getirdim. Protokol yemeğinde yer aldım. Entrikalara yormayın yine o şahane kafalarınızı… * * * * * * * SARIŞININ ALACAĞINI VERİN Ben yazınca, Bazen ‘yok artık’ diyenler oluyor. Benim düzgün adamı yazdığımı, Kim görmüş? Mesela, Benle uğraşan bir zat vardı. Şimdi, Askıntı olduğu, Taciz ettiği kadın yüzünden, İstifa etti. Kadın da, Sarışın. Bizimkine gömlek gömlek üstün. Gerçi, Olayın, Bizim yazmamıza da gerek olmadığı ortada. Keza, Olanlar olmuş bile. Eski başkan, Sarı fırtına, Sana fena bilenmiş. Verin kardeşim milletin hakkını. Artık, Sözü kim verdi onu bilmiyorum ya! İşin boyutu da bambaşka.