CHP'liler kendileri ettiler kendileri buldular / Babasını dadısıyla uygunsuz halde yakalıyor

Zonguldak siyasetinde, Tansiyon giderek yükseliyor. AK Parti-CHP kapışması olduğu kadar, AK Parti-MHP çekişmesi de yok değil. MHP’lilerin gönlü kırgın. ‘Merkezi verdik. Neden bir yer alamadık’ diyorlar. Kendilerince haklılar. Ama merkezde daha ittifak gündemi yokken, İttifak gibi davranmaya başladılar. Haliyle işler buraya geldi. Tok satıcı olamadıkları için, Merkez hariç, Bir ittifak olmadı. Eeeee! Masa kurtlar sofrasıydı. Öyle kolay değil lokma almak. Ama öyle veya böyle, İşler bir şekilde yoluna giriyor. CHP kanadında ise, Kaos hakim. Tahsin Erdem’in sinirleri, Git gide geriliyor. Gazeteciye bağırıyor. Gazetecilere kızıyor. Soru beğenmiyor. Gündem beğenmiyor. İlçe başkanını istemiyor. İl başkanını sevmiyor. Daha neler yazabiliriz ki? Biri kibir mi demişti. Tahsin Erdem’in kibri, Elle tutulur hale gelmiş. İnsan bu nefret karşısında ne yapsın? Onu alkışlamayan herkese, Adeta nefret kusuyor. Allah Zonguldak’a kolaylık versin. CHP’liler, Ömer Selim Alan’a kibirli derken, Şimdi başlarına, Daha fenası geldi. Etme bulma dünyası işte. Bir de Osman Zaimoğlu belası çıktı başlarına. Onun da işini, 31 Mart’tan sonra göreceklermiş. İddialar o yönde. Bakalım nasıl olacak? *             *             *              *             *             *             *             *              * Bizim, Zonguldak komünistlerinin, Beğeneceği bir fıkra bırakıyorum. Ali 3. sınıfa giden zeki bir çocuktur. bir gün öğretmeni Ali'ye siyaset nedir diye sorar. ali düşünür ama o çocuk aklıyla cevap veremez. eve gider kitaplara bakar ama hiçbir şey anlayamaz. o da babasına sormaya karar verir. - baba, siyaset nedir ? Baba düşünür. Ali’ye uygun bir yolla anlatmak ister. - bu evde parayı getiren kim oğlum ? - sen... - ben kapitalist rejimim. - peki, parayı alıp bizim yiyecek içecek ve giyecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılayan kim ? - annem... - o da hükümet. - peki, küçük kardeşinle kim ilgileniyor? - dadım... - dadın işçi, kardeşin gelecek, sen de halksın o zaman.   Ali her şeyi not alır ve uyur. Gece garip seslerle uyanır. Bir de bakar ki kardeşi ağlıyor. Yanına gidince altına pislediğini anlar. Hemen annesini kaldırmaya gider. Ama ne yaparsa yapsın anne kalkmaz. Bu arada salondan gelen sesleri merak eder ve salona gider. Babasıyla dadısını uygunsuz yakalayan alinin ağzından şu kelimeler dökülür: — kapitalist rejim işçiyi sömürüyor, hükümet uyuyor, gelecek bok içinde, halk ne yapsın...