Karalemas Gazeteciler Derneği'nde,

Toplantı yaptık.

Ben yılanları içeren bir yazı yazmıştım.

Yönetim kurulumuz,

Yazıyı üstüne almış.

Bana kırılmışlar.

Kıymetli yönetimimizi,

Kırmak istemedim.

Kusura bakmasınlar.

Ancak,

Yılanlar ile mücadelemi sürdüreceğim.

Yani benim derdim yılanlar.

Bizim yönetimimizde yılan yok.

Derneğe gittim bugün.

Yılan görmedim.

Ama dernek yöneticileri ile,

Bu konuya açıklık getirdim.

Kendilerine,

Yılan demediğimi ifade ettim.

Benim bahsim başkaydı.

Ama işte yılan türlerinin kim olduğunu soruyorlar bana.

Çıngıraklı kim?

Müslüman yılan kim?

Anakonda kim?

Vallahi,

Ben yazdıklarımdan mesulüm.

Okuyanın anladığından değil.

Zonguldak'ta,

Kim kendini nerede görmek istiyorsa,

O olsun...

Keza,

Yılan olayım derken,

Yalan olanlar var.

*             *             *              *             *             *             *             *              *

CHP adayı,

Tahsin Erdem,

Seçim sahasına çıktı.

İlk günden ise,

Şok yaşadı.

Bir esnaf kendisine, “Binlerce şehit verdik. Onlarla gidip işbirliği yapan insanlarla tokalaşmak yakışmıyor. Hakkımız, haram zıkkım olsun. Sizin aracılığınızla söylüyorum, bunları iletin. Önceden Kılıçdaroğlu vardı, onu da çok sevmezdim ama bu kadar değildi. Bu Özgür Özel geldi, adamlarla gidip tokalaşıyor. Olmaz yaa, valla olmaz billahi olmaz ya" şeklinde tepki gösterdi.

Demek ki,

Toplum katmanlarından,

Bu duruma tepki var.

Tabi,

Tahsin Erdem için,

Bu sinir bozucu olmuştur.

Ama bence,

Bu algıdan daha kötü bir şey var.

Geçen seçimde,

Şenol Şanal aday olunca,

Şehirde bir rüzgar esmişti.

Yalansa yalan deyin!

Tahsin Erdem sahada diye,

Hiçbir hava yok.

Kimsede bir heyecan yok.

Ruh geziyor sanki memlekette.

İşin kötü tarafı,

Tahsin Erdem’in,

BU havayı çevirecek,

Ne enerjisi,

Ne insan kaynağı etrafında var.

Halil Fırat,

Mustafa Özdemir ile olacak iş değil.