Sessiz sakin ortam aradılar
SESSİZ SAKİN ORTAM ARALADILAR
Pandemi dönemi insanlara doğayı gösterdi.
Şehirde bir karış toprağı olan oralara bir şeyler dikti.
Hele ki bahçesi olanlar bir santim ekilmedik yer bırakmadılar.
Apartmanda oturanlar balkonlarında domates biber salatalık yetiştirdiler.
Demek ki isteyince oluyormuş.
Bu hastalıkların kalabalık toplumlardan bulaştığını herkes biliyor artık.
Bu yüzden yakın temastan kaçmaya başladılar.
Sessin sakin ortamlar aradılar.
Şehirde ki işlerini bırakıp köylerinin yoluna düştüler.
THY'da görev yapan karı koca işlerinde istifa edip köyüne döndü.
Herkes onları tenkit etti.
Aç açık kalırsınız, böyle işleri asla bulamazsınız dediler.
Onlar inat edip köye döndüler.
Bunlar şehir çocuğu köyde ne yapacaklar diye onları gözlediler.
Şehirde onların anne ve babaları koronadan öldüler.
Çocukları ve kendileri bu hastalıktan ölmek istemediler.
Köyde ki evlerine yerleştiler.
Tadilat ve tamirata başladılar.
Kısa sürede bu tamirat işlerini bitirdiler.
Köyde hiç kimse bu hastalığı kapmamıştı.
Zaten aileler tarlaya bahçeye birlikte gidiyorlar.
Dışarıdan yabancı veya misafir kabul etmiyorlardı.
Bu hastalık dönemi de kapanıp gitti.
Şimdi bağ bahçe yapma zamanı dediler.
Çift sürme ve tarım aletleri aldılar.
Karı koca bahçelerini kazıp ektiler.
Köylüler bunların çalışmalarını hayretle seyrediyorlardı.
Yapılan yanlışları ikaz ediyorlardı.
İki inek almışlar.
Otuz tavuk on beş yirmi tane kaz ve ördek almışlar.
Yani reçberlik yapmaya başlamışlar.
İnekler için sağma makinesi alıp tereyağı peynir yapmasını öğrenip şehirde satıyorlarmış.
Tabi ki süt yoğurt satışı yapmışlar.
Bahçelerinden topladıkları doğal domates salatalık biber kabak patlıcan fasulyeyi şehirde satmaya başlamışlar.
Buda yetmiyormuş gibi köylünün sebze ve meyvelerini köyde satın alıyorlarmış.
İşleri çok büyütmüşler.
İnek sayılarını artırmış köyden bir kaç kişiye de iş vermişler.
Keşke daha önceleri köyümüze gelseydik diyorlarmış.
Bunların bu çalışkanlığı tembel köylülerde ilham kaynağı olmuş.
Ektiklerini diktiklerini bahçelerde çürümeye bırakmayıp şehirde satmaya başlamışlar.
Meyvelerinin bir tanesini bile ziyan etmiyorlarmış.
Yetiştirdikleri her şeyi şehir pazarında satıyorlarmış.
Her köye böyle insanlar nasip etsin Rabbim.
Sağlıcakla kalın.
Sağlıklı kalın.
Aşık Veysel'le sonlandıralım.
BENİM SADIK YARİM KARA TOPRAKTIR
Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sâdık yârim kara topraktır
Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sâdık yârim kara topraktır
Âdem'den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yedirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sâdık yârim kara topraktır
Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sâdık yârim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır
Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sâdık yârim kara topraktır
Dileğin varsa iste Allah'tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş Hak'tan
Benim sâdık yârim kara topraktır
Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul da Allah'a
Hakkın gizli hazinesi toprakta
Benim sâdık yârim kara topraktır
Bütün kusurumuzu toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarımı düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sâdık yârim kara topraktır
Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel'i bağrına basar
Benim sâdık yârim kara topraktır
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU