ŞEHİRDE OTURANLAR KÖYDEKİ YERLERİNİ SATMAYA BAŞLAMIŞLAR

Sakın köylerdeki tarla ve bahçelerinizi satmayın.
Gün gelecek oralara çok ihtiyaç duyacaksınız.
Üretici değil tüketici toplum olmaya başladık.
Hiç bir şey üretmiyoruz.
Büyük marketlerden hormonlu gıdaları alıyoruz ve tüketiyoruz.
Yediğimiz içtiğimiz gıdaların çoğunluğu ithal.
Peki bu süreç nereye kadar devam edecek?
İllaki bir yerde bitecek.
Belki sizin ve çocuklarınızın ihtiyacı olmaz bu yerlere.
Gelecek nesillerinizin ihtiyacı olacak.
Üç beş kuruşa elden çıkaralım düşüncesini aklınızdan çıkarın.
Eğer üretmeden tüketmeye devam edersek sonumuz hiçte iyi değil.
Gün gelecek bir metre kare yeri bile arar olacağız.
Bir zaman olacak ki ne kadar paran olursa olsun yiyecek gıda bulamaya biliriz.
Pandemi günlerini aklınızdan çıkarmayın.
Bir karış toprağa bile bir şeyler ekmeye dikmeye çalıştık.
Vallahi biz öyle yaptık.
Büromuzun bahçesine ne bulursak diktik.
Karşılığını almadık mı?
Fazlasıyla aldık.
Bir yaz boyu domates biber. salatalığa para vermedik.
Kavanozlara menemenlik bile hazırladık.
Bir ek bin al.
Diktiğimiz limon ve portakal ağaçları iki seneden beri çok verim veriyor.
Eşe dosta dağıtıyoruz.
Şeftali ağacımızın dalları kırıldı.
Alttan mertek yaptık.
Topladığımız şeftalileri komşularımıza dağıttık.
Biz paylaşmasını biliriz.
Anamızdan babamızdan böyle gördük.
Bahar yavaş yavaş geliyor.
Şimdiden bahçeye ne dikeceğimizin planlarını yapmaya başladık bile.
Çalıştığım büroya köyde kullandığımız kuzineden aldım.
Üstünde sıcak su için güğüm.
Bir tarafında çaydanlıkta Ihlamur çayı.
Fırınında kömeç.
Küllüğünde patates.
Daha ne isteyeyim ki Allah'tan
Sağlık sıhhat.
Dediğim gibi aman köylerdeki tarlalarınızı bahçelerini satmayın.
Gün gelecek torunlarınız ihtiyaç duyabilir.
Sağlıcakla kalın.