Mustafa Kaplan, 'Çaycuma'mızın inşaat üretiminde zaman kaybına tahammülü yoktur'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Çaycuma İlçe Başkanlığı müteahhitler ve inşaat sektörü ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Yapılan açıklamada; "Yerel yönetimler, müteahhit firmaları görüş ayırt etmeksizin, objektif bir şekilde değerlendirerek, hizmet sunmalarına yardımcı olmalıdır’" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;

“Liman projesi ile beraber doğalgazın karaya ulaşması için Cumhurbaşkanımız tarafından 2023'ün ilk çeyreği tarihi belirlenmiş, dolayısıyla bu bölgede yatırımlar artmış tersine göç başlamıştır. Bölgedeki hareketlilikle beraber istihdam ile bölge nüfusu artıyor ve artmaya devam edecektir. Nüfus artışı konut ve sosyal alan gerektirmektedir. Dolayısıyla bölgemizde, inşaat sektörünün hızlanmasına ihtiyaç vardır. Yerel yönetimler bu konuda hassasiyet göstermelidir. Konut üretiminin hızlandırılması için inşaat ruhsatlarının alınması ve iskanların alınımı noktasında sürenin kısaltılması gerekmektedir. Kanunen Belediyeler ve Valiliklerce ruhsat ve ekleri incelendiğinde eksik veya yanlış bulunmuyorsa, müracaat tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde inşaat ruhsatlarının verilmesi gerekmektedir.

Projenin ön inceleme süresi 15 gündür. İskan ve oturma izni, herhangi bir problem yok ise 30 gün içinde onaylanmalıdır. Keyfi sebeplerden dolayı belediye başkanlarının bu süreleri uzatmaları yanlıştır. Belediye başkanları şehir dışına çıktıkları zaman yerine bıraktıkları belediye başkan vekillerine imza ve onay yetkisi verilmesi ve işlerin hızlı yürümesi bölgemiz için elzemdir.

Bu sürenin uzaması konut üretimini yavaşlatmakta ve maliyetleri yükseltmektedir. Belediye başkanları bu noktada süre kaybına sebebiyet vermemelidirler. Aksine müteahhitlerin işleri hızlı teslim etmeleri konusunda yardımcı olmaları gerekmektedir. Bölgemizin ve Çaycuma'mızın inşaat üretiminde zaman kaybına tahammülü yoktur.

Yerel yönetimler, müteahhit firmaları görüş ayırt etmeksizin, objektif bir şekilde değerlendirerek, hizmet sunmalarına yardımcı olmalıdır. Teknolojinin gelişmesi, depreme dayanıklı binalar ile birlikte kat sayısı arttırılabilir ve bu sayede daha az arazi imara açılmış olup maliyetler ve konut fiyatlarının düşmesi sağlanacaktır. Çaycuma ilçe ve beldeleri ile birlikte, gelişime ayak uydurmalı, çağın ve bölgenin ihtiyaçlarının gerisinde kalmamalıdır.”