Geçtiğimiz günlerde,

Büyük yağmur öncesinde,

Kent Lokantası’nın zara göreceğini,

Bizzat yazmıştım.

Bunu anlamak için zaten,

Alim veya gazeteci olmanıza gerek yok.

Tahsin Erdem,

Kamuoyu baskısı yüzünden,

Hatalı bir karar verdi.

Sahildeki Kent Lokantası’na masraf edildi.

Zaman harcandı.

Peki tasarruf diye ağlayan,

Para yok diye ağlayan Tahsin Erdem’in,

Kent Lokantası kaça patladı?

Bu masrafı kamuoyu ile paylaşmak zorundalar.

Keza,

Başkan açıkladı.

Kent Lokantası başka bir yere taşınacak.

Sahildeki lokanta,

İki hafta ancak çalışabildi.

Ama diyorum işte’

Tahsin Erdem’in vizyonu geniş olsaydı,

Kent Lokantasını sahile yapmazdı.

En başından düğme yanlış iliklendi.

Sürekli kent lokantası mı taşınacak?

İsraf siyasi yapılırken,

Bu yaşananlar israf olmuyor mu?

Bu aslında şuna benziyor.

Yaya geçidinden,

Karşıya geçeceksiniz.

Nasıl geçersem geçeyim derseniz,

Bir araç size vurabilir.

Ancak kontrollü,

Çevre takibi ile birlikte,

Işıklara da uyarsanız,

Sağlıklı şekilde karşıya geçebilirsiniz.

Tahsin Erdem bir şey yapıyor ama,

Çevre kontrolü yok!

Haliyle kaza yaşıyor.

İlkokul çocuğuna anlatır gibi anlattı.

Artık birileri anlamıştır umarım.

*             *             *              *             *             *             *             *              *

MHP bazen,

Çok ilginç şeyler duyabiliyoruz.

Bazen kulaklarımıza inanamıyoruz.

Zonguldak’ta,

Hayatında Ülkü Ocaklarından bulunmamış bir kişi,

Topluluğa konuşma yaparken,

‘Ben Zonguldak’ta Türkeş’i karşılayanların arasındaydım’ diyor.

Ama buna,

Ne siyasi rozeti yetiyor.

Ne de yaşı tam tutuyor.

Bunu akılla falan,

İzah edemezsiniz.

Bir de insanlar buna tanık gösteriliyor.

Fakat konuşanı bozmamak için,

‘Nereden uydurdu bunu?’ diyemiyorlar.

Hani bazen derler ya,

‘Yalanın bile tutarlı olsun’ diye.

Ben hayatımda,

Böyle bir yalan söyleme şekli duymadım.

Bakalım daha neler göreceğiz!