KAZALARDAN SONRA ÖNLEM ALIYORUZ

Dün akşam Zonguldak-Ankara yolunca heyelan yüzünden bir can gidiyordu.
Şükür ki maddi hasarla atlatıldı.
Ya o kayalar otomobilin tem üstüne düşseydi.
Facia olurdu.
Epey önce oradan geçmiştik.
Her an burada heyelan olabilir dedik.
Ve heyelan oldu.
Can kaybı olmadan bu heyelanı da atlattık.
Büyük önlemler almazsak yeniden heyelana maruz kalacağız gibi görünüyor.
Bir yer daha var her an can kayıpları olabilecek bir yer.
Karaman Beycuma yol ayrımı.
Bu yola girişte tehlikeli.
Çıkışta tehlikeli.
Yıllardır buraya bir çare üretilemedi.
Hiç olmazsa buraya trafik lambaları konulsa tehlike yarı yarıya iner.
Ne zaman ki burada büyük bir kaza olur.
Can kayıpları olur. 
O zaman bakın siz alınacak önlemlere.
İnşallah böyle bir kaza burada olmaz.
İnsanlarımız üzülmez.
Karayolları burada neden bir önlem almaz.
Anlamakta zorlanıyoruz.
Kimsenin aklından geçmezdi Çaycuma köprüsünün yıkılacağı.
Bir çok canın kurban verileceği.
Köprü yıkıldı.
İnsanlarımız öldü.
Bazılarının cesetleri hala bulunamadı.
Köprü yıkıldıktan sonra yenisi hemen yapıldı.
Önlemlerin alınması için can kayıplarının olması gerekiyormuş.
Bu can kayıpları için kaç kişiye hesap soruldu?
Kaç kişi adli makamlar karşısına çıktı.
Kimse sorumlu tutulmadı.
Ölenler öldüğüyle kaldı.
Yakınlarının yürek acısı içlerinde kaldılar.
Bu ülkede olay olacak önlemleri sonradan alınacak.
Bu işle böyle.

KÜFRÜN ADINA GÜNAH DİYORLAR

Bazen insan çileden çıkıyor.
İşte o zaman ağzından çıkanı kulağın duymuyor.
Ben her zaman kapımın önüne sokak hayvanlarını için su bırakıyorum.
Birileri gelip geçerken su kabının içine sigara atıyorlar.
Beni çileden çıkarıyorlar.
Bir ton küfür ediyorum.
Ya hu bu hayvanlara su yiyecek vermiyorsunuz.
Hiç olmazsa kaplarının içine sigara atmayın.
O zaman bende yüzünüze karşı küfür ediyorum.
Bana mı demiyorsunuz.
Yüzünüz nasırlaşmış küfür yiye yiye.
Küfür yemeden rahat etmiyorsunuz.
Allah cezanızı versin.
Amin.