HASTAYIZ YASAKLARA

Çimenlere basmayın.
Çiçekleri çiğnemeyin.
Kim takar bu yasakları direk üzerine gideriz.
Çimenleri de çiğneriz çiçekleri de ezeriz.
Yasaklar bize göre değil.
Bazı yasak tabelalarına bakalım.
Burada balık tutmak yasaktır.
Yasak olan tabelanın altında bir çok kişi elinde oltalarla balık tutuyor.
Gölete girmek yasaktır ölüm tehlikesi vardır.
Yasağı tehlikeyi kim takar?
Sonra çamura saplanıp can veriyorlar.
Bizde yasaklara karşı bir alerji oluşmuş.
İlla ki o yasağı deleceğiz.
Bu gün Kozlu'ya gittim.
Etraf çiçek ve çimen doluydu.
Güzel dizayn etmişler.
Eden etmişte, hizmet verilenler ne yapmış?
Kimi gördüysem çiçek ve çimenlerin üstündeler.
Yasaklar onlar için geçerli değil.
İnanın bana onlar çimenlerin çiçeklerin üzerinde yürürken içim acıdı.
Biz millet olarak böyleyiz.
Yasakları tınmıyoruz.
Yasaklar yıkılmak için konuyor deriz yıkarız.
Pandemide bir çok kişi yasaklara uymadığı için bir çok maddi ceza yedi.
Ama onlar yılmadılar.
Yine sokağa çıkışlar yine ceza yediler.
Biz Türk milletiyiz cezalar bizi yıldıramaz.
Ne diyelim.
Böyle gelmiş böyle gider.

GELDE SİNİR KRİZİ GEÇİRME

Sabah kızımı işe bırakmaya giderken trafik yoğunluğu.
O trafik yoğunluğu gün boyu devam ediyor.
Akşam saatlerinde yoğunluk had safhaya geliyor.
Korna sesleri, sürücülerin tartışmaları çekilir gibi değil.
Her taraf oto  park olmuş.
Yasaklardan zerre kadar korkmuyoruz.
Canımız nereye park etmek isterse oralara park ediyoruz.
Bir tak Acılık caddesi değil.
Şehrin arka sokakları da otoparka döndü.
Milletin kapısının önüne park edip gidiyorlar.
Galericiler desen ayrı bir sıkıntı.
Satılık araçlarını yaya kaldırımlarının yanına park ediyorlar.
Araçlar satılasıya kadar orada kalıyor.
Deve misali olduk.
Sadece boynumuz eğri değil.
Eğri olmayan yerimiz yok.
En çokta beynimiz eğri.
Hadi yasakları hep birlikte delelim.
Kolay gelsin.
Siteden Acılık caddesine yarım saatte geldim.