Yeni nesil veresiye defterini bilmez
YENİ NESİL VERESİYE DEFTERİNİ BİLMEZ
Yeni nesil veresiye defterini bilmez.
Bunlar kredi kartlarını bilirler.
Kart patlayıncaya kadar harcama yaparlar.
Sonra asgari ödemeyi bile yapamayacak duruma geliyorlar.
Kapıda icra memurları bitiveriyor.
Haciz işlemleri başlıyor.
Yalvar yakar para etmiyor.
Eskiden bakkal alış verişlerinde veresiye defteri tutulurdu.
Bakkal kendi defterine yazdığı sattığı malların parasını müşterinin de ufak defterine yazardı.
Şimdi senet bile kabul edilmiyor.
Çeklerin arkaları yazılıyor.
Bakkala bu ay ödeme yapamıyorsanız söylerdik gelecek ay öderdik.
Kapıya icra memurları gelmezdi.
Zaman gelir pazar parasını bile bakkal amcadan alırlardı.
Bakkal amca mahallenin düğünlerine gelir takı takardı.
Cenazelere gelir helallik verirdi.
Şimdi büyük marketlerden yaptığın alış verişlerde bir liran noksan olsa aldığın malı geri vermek zorunda kalırsın.
Büyük marketler çıktıktan sonra veresiye defterleri kaybolup gitti.
Bakkal amcalarda tarihe gömüldü.
Bakkal diye bir şey kalmadı mahallelerde.
Yakın zamanda tencere tabak satanlarda piyasandan silinirse hiç şaşmam.
Bakıyorum bazı büyük marketlere televizyon satıyor.
Giyim kuşam satmaya başladılar.
Elektrikli bisikletler.
Şehirlerin pazar yerleri de tarih olur bu gidişle.
Zaten bir çok manav kapattı gitti.
Büyük marketler akıllarına ne geliyorsa onu satıyorlar.
Bunların karşısında küçük esnafın ayakta kalma şansı hiç yok.
Bizim nesil eski günleri özlüyor.
Veya eski insanları.
Mahalle bakkallarının güler güzlerini.
Mahallede olan bitenleri onlardan öğrenirdik.
Manavların hoş geldiniz güle güle demelerini özlüyoruz.
Bu büyük marketler çok soğuk.
Elemanları buz gibi.
Aradığın bir şeyin yerini bile göstermekten acizler.
Bir şeyler sorsan "arkada beşinci sırada deyip" kestirip atıyorlar.
Kimse müşteriye yardımcı olmuyor.
Ya etiketleri değiştiriyorlar yada kasa da para alıyorlar.
Yüzlerinde gülücükler yok.
Veresiye defterlerini yazarken nerelere geldik.
Bu günlük bu kadar yeter.
Sağlıcakla kalın.