Herkes vatandaşı kazıklama peşinde

HERKES VATANDAŞI KAZIKLAMA PEŞİNDE

Büyük marketlerde etiket değiştiren elemanlar oluştu.
Her gün her saat etiket fiyatları değişiyor.
Bunları değiştiren elemanlarda bıktılar.
Bazen etiketteki fiyatı değiştirmeyi unutuyorlar.
Rafta ki etiket fiyatıyla kasada ki etiket fiyatı farklı oluyor.
Vatandaş cırlıyor.
Çalışanlar polis çağırıyor.
Ortalık tabi ki karışıyor.
Büyük marketlerin sahiplerinin gözleri paraya doymuyor.
Vatandaşları kanlarını emecekler nerdeyse.
Gelelim pastahanelere.
Bir bardak çay yirmi beş lira.
Yuh yani.
Dört kişi otur birer çay iç yüz lira.
Pasta börek fiyatları almış başını gidiyor.
Ünlü bir börekçide bir kilo börek beş yüz lira.
O börekleri de yemek hayal oldu.
Camekandan seyret.
Gelelim lokantalara.
Lezzetli yemekleri yok.
Kazık mı kazık fiyatları var.
Kelle paça ayak paça işkembe bir yerde yüz yirmi lira bir yerde doksan lira.
Eski çorbaların tadı bu çorbalarda yok.
Az pilav az döner iki yüz lira.
Hadi girde lokantada yemek ye.
Kebapçılar ipin ucunu kaçırmışlar.
Değişik değişik fiyatlar aynı ürün için.
Bazıları lahmacun harcından pide yapıyorlar.
Küçük bardak ayran on beş lira, büyük bardak ayran otuz lira.
Ama vatandaşları mecbur bırakıyorlar büyük bardakla ayran içimeye.
Küçük bardakla ayran yok diyorlar.
Dedim ya ipin ucu kaçmış bir kere.
Ben Ankara'ya giderken kamyoncuların ve tırcıların yemek yediği yerlerde yemek yerim.
Hem kaliteli yemekleri var hem de Zonguldak'tan ucuz.
Kaliteli ve ucuz yemek olmazsa kamyoncular ve tırcılar oraya uğramazlar.
Adanlar en az yirmi otuz çeşit yemek çıkarıyorlar.
Bizim buradakiler gibi üç beş çeşit yemekle kalmıyorlar.
Çorbalar bile en az on çeşit.
Demek istediğim yemekte artık hüner yok.
Vatandaşları nasıl kazıklarız var.
Bir çok lokanta müşteri yokluğundan kapanıyor.
Hem lezzetsiz yemek yap hem de kazık fiyat.
Tabi ki kapanır.
Herkes yaptığı işi iyi yapacak.
Herkes kazıklama huyundan vaz geçecek.
Böyle giderse bir çok işletme iflas bayrağını çeker.
Bizden söylemesi.
Hadi kolay gelsin.