Evliliklerinizi eşya için mahvetmeyin

EVLİLİKLERİNİZİ EŞYA İÇİN MAHVETMEYİN

Evlilik beyaz eşya ve mobilyalar üzerine kuruluyor.
Bunlara edilen borçlar yıllarca ödeniyor.
Bir bakıyorsunuz bu borçları öderken yaşlanıyorsunuz.
Gençliğinizi yaşamadan.
Peki çok mu gerekli bu eşyalar?
Bence hiç gerekli değil.
Yavaş yavaş edinilir bu eşyalar.
Evlen sonra borç içinde boğul.
Bas bas bağır.
Geçinemiyoruz diye.
Sizler zaten işin başında geçinmemeyi göze almışsınız.
Kız tarafı en iyi düğün salonunu ister.
Mobilyaların en pahalısını.
kadın akrabaların hepsinin saçları kuaförde yapılacak.
Koluna bilezik boynuna akarsu.
Bunlar kime girecek tabi ki damat tarafına.
Şimdi gençler evlenmiyor diye yırtınıyoruz.
Yada evlenip hemen ayrılıyorlar.
İşte bu ayrılıkların yüzde sekseni maddiyat.
Damat borç ödemekten sosyal hayata dönemiyor.
Eşini gezdiremiyor.
Tatile çıkamıyor.
Evdeki beyaz eşya ve mobilyalar için ömürlerini feda ediyorlar.
Çevremizde bekar bir çok genç var.
Onlarla konuştuğumuzda.
Evlilikten korktuklarını söylüyorlar.
Kendi evleri yok.
Kirada oturuyorlar.
Biraz lüks dairede otursalar kirası on beş yirmi bin lira.
Her şey hesap kitap ve borçlar üzerine kurulmuş.
Eskiden yatak yorgan karyola tabak çanak alınırdı.
Mobilya işi zaman içinde olurdu.
Her iki tarafta maddi sıkıntıya girmezlerdi.
Kız tarafı hiç sıkıntıya girmezdi.
Başlık parası alırlar.
Birazını harcarlar.
Olay biterdi.
Şimdi gençler evlilikten kaçıyor.
Çocuk yapmayı bile maddi külfet olarak görüyorlar.
Nüfusumuz git gide yaşlı olmaya başladı.
Eskiden çocuğu veren Rabbim nasibini de verir derlerdi.
Hiç çocuğum yok diyenin iki üç çocuğu olurdu.
İlkokul mecburi olduğu için ilkokulu okuturlardı.
Sonra bu çocuklar çırak olarak sanayiye verilirdi.
Yeni nesil mi haklı eski nesil mi.
Kararı sizler verin.
Kalın sağlıcakla.