BU ara bürokratların tuhaf işleri pek yaygınlaştı.

Yaz tatilinden midir?

Sıcaklardan mıdır?

Vallahi bilemiyorum.

Mesela,

Cilalı bir bürokratımızın ailesi ile ilgili,

Bazı bilgiler kulağımıza geldi.

Özel bürokratımızın,

İdare şekli ise bir değişik!

Mafyatik söylemler falan yıkılıyor.

Kulağımıza gelen ise,

Su borcu ve 2014 yılından beri okunamayan bir su saati…

Bu cilalı bürokratımızın baba evinde,

Böyle bir olay vuku buluyor.

İlginç değil mi?

Belki kollandı.

Belki bu borç ertelendi.

Bu bürokratımızı,

İncelemeye aldık.

Mercek altında.

Hele şu sıcaklarda,

Komik gelen su kullanımı!

İnsan bir bardak suda fırtına koparacağına,

İçtikleri suyun parasını verse,

Memlekette mesele kalmaz.

Bize de yazmak düşmez.

Olayı daha geniş şekilde,

İlerleyen günlerde anlatırım.

*             *             *              *             *             *             *             *              *

Vakfıkebirli,

Vakfı kibirli derken,

Memlekette bir ayrım daha yapmıştık.

Mesela,

Adil Bahadır,

Kibirli değilmiş!

Ama Tahsin Erdem,

Vakfıkibirliymiş!

İsmail Türüt’ün meşhur atma türküsü ile bitirelim.

Şeytan kizdi soyledi da bu yarişma sayilmaz
Edeceğum bir döğuş bu iş habele olmaz
Geturdi iki değnek birisi tam uç metre
Değneklerden ebiri sadece yarim metre
Şeytan kapti uzuni, kisa kaldi Vakfıkebirliye,
Vakfıkebilir hemen soyledi, haydi boş bir odaya
Değnekler ellerine girdiler bi odaya
Vakfıkebirli kisa değneklan yapişturdi kafaya
Şeytan uzun değneklan sallar sallar vuramaz
Vakfıkebirli karşisina bacak usti duramaz
Şeytan dedi "Allahum bana bela arattun
Madem Vakfıkebirli var idi, beni niye yarattun?"…