Türkali Köyü...

            

                 Çocukluğumu yaşadığım köyüm olan Türkali’den kısaca bahsetmek istiyorum. Türkali köyü,  Zonguldak ilinin Kilimli ilçesine bağlı bir köydür. Eski adı Türkili olan köy, 1903 yılından beri Türkali adını taşımaktadır. Daha önceleri Çaycuma ilçesine bağlıyken, 26 Mart 1946'da Zonguldak merkez ilçe Kilimli bucağına bağlandı. Kilimli'nin ilçe olmasının ardından devam etti. Köy, Zonguldak il merkezine 33 km, Kilimli ilçe merkezine 16 km uzaklıktadır. 2021 yılı nüfusu 1.079 dur.

                    Büyüklerimizden, özellikle köyün eski muhtarı Ahmet Terlemiş’ten aldığım bilgiler ışığında Türkali Köyünün geçmişi çok eski tarihlere 15.yüzyıla kadar dayanmaktadır. Hatta Ceneviz koloni dönemine kadar götürülebilir. Deyim olarak, haşarılık ve yaramazlık yapan çocuklar, ‘cinevüzlük yapma’ diye azarlanır. Köy sahilinin batısında kalan Mandıra kayalığı denilen bölgenin unutulmaya yüz tutan eski adı Gevur koyu (Limanı)’dır. Duvarlarında Horasan harcı kaplı olduğu söylenen mağarasında, korsanlık döneminden kalan izler hala görülebilmektedir. Hıristiyan mezarlığından da bahsedilmektedir. Eski tarihlerde Türkali’nin, Trios(Filyos) kolonisi hinterlandı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Karadeniz sahili ise bugünkü Türkali İlkokulunun olduğu yere kadar dayanıyordu. Türkali deresinin getirdiği alüvyonlarla deniz geri çekildi.  

                   Köye ilk gelen kişinin ise Topal Ali olduğu rivayet edilmektedir. Trabzon’dan gelen Topal Ali, yanında iki kardeşini de getiriyor. Köyün dili ve ağızları incelendiğinde Kıpçak Türklerinden olma ihtimalini güçlendirmektedir. Fiziki dış görünüş olarak köy halkı çoğunlukla açık tenlidir. Sarışınlık ve kumrallık ön plandadır. Hatta rahmetli olan büyüklerden kızıl ve kıvırcık saçlılar bile vardı.

                   Üç hane oluşturan kardeşlerden Merkez’e Mısırlıoğlu, Yukarıdere (Taşdibek)’ye Karadurmuşoğlu, Çötlü (Şevitli)’ye Terlemişoğlu yerleşerek sülaleler haline geliyorlar. ‘Çöt’ kelimesi Türk dili ağızlarında, eli veya ayağı sakat olan, topal veya çolak olarak tanımlanmaktadır. Topal Ali’nin, Çötlü(Şevitli)’ye yerleştiği anlaşılmaktadır. Genelde kuşçuluk, avcılık yaptıkları ve av hayvanı yetiştirdikleri bilinmektedir. Hatta saraya canlı av hayvanları gönderdikleri söylenmektedir. Bu sülaleler, sonraki yıllarda yeni sülalelerin ortaya çıkmasına neden oldular. Merkezdeki Mısırlıoğlu sülalesinden Çavuşlar, Çevikler ve Toplutepeler; Şevitli’deki Terlemişoğlu sülalesinden Şenerler, Göktaşlar, Çevikler ve Yıldızlar; Yukarıderede’ki Karadurmuşoğlu sülalesinden ise Yağlılar, Durgutlar ve Bilginler ayrıldı.

                    Türkali, uzun sahili ve koyları ile yazın günlük deniz turizminin yaşandığı, mavi ile yeşilin buluştuğu güzel bir Karadeniz köyüdür. Geçmişte sebze, meyvecilik ve hayvansal üretimi yapılıp, yakın şehir (Zonguldak, Kilimli, Çatalağzı) pazarlarında satılırdı. Ana geçim kaynağı madencilik ve pazarcılık olan Türkali köyü, artık emekli köyü çehresine büründü. Çevredeki endüstriyel işletmeler ve madenlerde işe giren gençler, evlenip şehirlere taşınır hale geldi. Geçmiş yıllarda orta düzeyde eğitimin verildiği okulu olan Türkali, günümüzde ilkokulu ise çok az öğrenciyle eğitime devam etmektedir.                      

                    Çocukluğumda harmanların dövüldüğü, her ailenin bir çift öküzünün olduğu, ineklerinden sütlerin sağıldığı, yoğurtların ve peynirlerin yapıldığı, ancak günümüzde tarlalarının ormanlaştığı Türkali Köyü’nde, artık köy halkı gıda ihtiyaçlarını en yakın marketlerden karşılar hale geldi.