Her şey güzeldi süt tozları hariç
HER ŞEY GÜZELDİ SÜT TOZLARI HARİÇ
Geçmiş günlerden bahsediyorum.
Ben beyaz peyniri o zamanlar çok severdim.
Üç öğün olsa yerdim.
Bana çok lezzetli gelirdi.
Şimdi sabahları masaya gelen beyaz peynire yan gözle bile bakılmıyor.
Demek ki her şey zamanında güzeldi.
Her şey zamanında lezzetliydi.
İlkokula giderken sabahları süt tozundan yapılmış süt dağıtılırdı.
Yesen bir dert yemesen bir dert.
İçsen miden bulanıyor çıkarıyorsun.
Kokuyor.
İçmesen öğretmenden dayak yiyeceksin.
Mecburen tiksine tiksine içiyorduk.
Köyden gelen sütü zevkle içerdik.
Lezzetliydi çünkü.
Amerikan unundan pasta börek yapma mecburiyeti.
Yanında Amerika'dan gelen yağlar.
Okul çıkışı bunlar öğrencilere verilirdi.
Sabah okula gelirken anneniz pasta börek yapsın bunlardan denirdi.
Yani çocukken Amerika bizi katletti.
Bunlardan yiyen ve içenlerin çoğunluğu erken yaşta öldüler.
Şimdi yine aynı senaryolar yazılmakta.
Hamburgerinden, kolasına kadar.
Üstelik koşa koşa gidiyoruz yemeğe.
Her evin buzdolabında kola illa ki var.
Köy yoğurdundan yapılmış ayran yok.
Soğuk soğuk köy sütü yok içmek için.
Zaten köylerde de inek kalmadı.
Çoğunluğu kasaplara gitti.
Çiftçiler tarım yapamaz duruma geldiler.
Tarlalarını sürmek için mazot alamıyorlar.
Eskiden 1 kilo buğday satarak 1 litre mazot alınıyordu.
Şimdi çiftçi 6 kilo buğday satmak zorunda 1 litre mazot almak için.
Nasıl çiftçilik yapılsın?
Nasıl hayvancılık yapılsın?
Onun için buğday mısır ve bir çok gıda maddesini ithal etmek zorundayız.
Bizim yoğurtçu yem fiyatları pahalı alamıyoruz diye ineklerini kasaba sattı.
Bizde artık büyük marketlerin katkı maddeli yoğurtlarına kaldık.
Çocukluğumuzda zorla yedirdikleri bedava gıda maddelerini şimdilerde parayla alıyoruz.
Bunun adına da kendi paramızla ipimizi çektik koyarız.
Allah sonumuzu hayır etsin.