ÜRETMEYİNCE NEYİ TÜKETECEKSİNİZ?

Çalışmadan kolay para kazanmanın yollarını arıyoruz.
Olmayan fikirlerini bile üretemiyorlar.
Sadece ve sadece kolay kazanmanın yollarını arıyorlar.
Şehirde oturuyorlar.
Müstakil evleri ve büyük bahçeleri var.
Sadece çiçek dikmişler.
Artık her şey güllük gülistanlık değil.
Emek ve alın terin dökün.
O bahçenize bir kaç tane domates fidesi dikseniz kötümü olur.
Salatalık, Biber, Patlıcan, maydanoz nede güzel olurdu.
Siz çiçeklerle doyuyorsanız lafımız yok.
Ben şimdiden hazırlıklarımı yapmaya başladım.
Önce koyun gübresi aldım.
Bir kaç güne varmaz toprağı kazacağım.
Gübreyi toprakla harmanlayacağım.
Ama az ama çok sebze fidelerini ay sonuna doğru dikmeye başlayacağım.
Sen toprağa bir ek o sana bin verir.
Şehirdekiler böyle de köylerde durum nasıl?
Buradan fazla bir farkı yok.
Bir kaç toprak seven aile toprakla uğraşıyor.
Bahçelerini kazıp dikime hazır duruma getirmeye başlamışlar.
Bazıları da hala yan gelip yatıyorlar.
Her ihtiyacını büyük marketlerden yapıyorlar.
Kendilerini yormuyorlar.
Bahçe onlara onlar bahçeye bakıp bakıp duruyorlar.
Bahçe bekliyor kazılmayı, kazacak kişiler yan gelip yatıyor.
İlgisiz durumdalar.
Bazı dostlarım bağını bahçesini hazır duruma getirmeye başladılar.
Onlar yıllardır toprakla haşır neşir olmaya devam ediyorlar.
Ahırında ineği.
Büyük marketlerden süt ve yoğurt almıyorlar.
Taze taze kendileri üretip yiyip içiyorlar.
Günlük taze yumurtasını kümesinden alıyorlar.
Yaz aylarında mısırlarını bahçelerinden toplayıp yiyorlar.
Fazlasını belde de satıyorlar.
Tüm sebze meyve ihtiyaçlarını kendi bahçelerinde karşılıyorlar.
Bazıları gibi ağızlarını açıp bakmıyorlar.
Eskilerin bir lafı var.
"Ağzı açık ayran delisi"
Benim köylüm üretici olmalı.
Benim onlara saygım bin kat fazla olur.
Kıçını devirmiş yan yatana ne saygı gösterilir nede sevgi.
Çalışan didinen başımın tacıdır.
Sağlıcakla kalın.