BUNLAR SANKİ MELEK, SADECE KANATLARI YOK

Doğma büyüme bu şehirde yaşıyorum.
Rabbim izin verdiği sürede yaşamaya devam edeceğim.
Yıllar içinde çok insan tanıdım.
Bir çoğunu yürekten yad ederim.
Bir çoğuna da lanet okurum.
Dediğim gibi bir çok insanı tanıdım.
O zamanlar sosyal medya diye bir şey yoktu.
İnsanları yüz yüze tanırdık.
Şimdi sosyal medyadan tanıyoruz.
Yüz yüze tanıdığım bir çok insan sosyal medyamda kayıtlı.
Ben bunları tanıyorum.
İçini dışını biliyorum.
Karakter yapılarını biliyorum.
Adamda çalma hastalığı var.
Çalacak dolandıracak kimse bulamazsa sağ cebinden alır sol cebine koyar.
Böyle yapıda bir adam.
Paylaşımlarına bakın.
Adam hacı hoca.
Sanki yüz kere hacca gitmiş.
Adam gelmiş yetmişine hala aynı adam.
Parmağını şıklatsa karşılığında para ister.
Adamlıkla kişilikle ilgili paylaşımlar yapınca çıldırıyorum.
Bunu tanımayan sanki melek der.
Kanatsız melek.
İsmini yazmak istemiyorum.
Bir kaç kişinin işini yapmış.
Karşılığını almadan bırakmamış.
Buna benzer insanlar çevremizde çok.
Yemediği halt kırmadığı ceviz kalmıyor.
Ama adamın özü oluyor.
Tabi kendince.
Size başımdan geçen bir olayı anlatayım.
ANAP döneminde TTK'ya işçi alınacak.
Bende ANAP'ın içinde faal çalışan biriyim.
Benden beş kişinin ismi istendi.
Köylere haber yolladım.
Çok gariban insan varsa ismini getirin diye.
İsimler geldi biraz fazlaydı.
İçlerinden eleme yaptık.
Bir gün sonra isimleri gerekli yere verecektik.
Akşam üzerine doğru birisi geldi.
Benim listemde ikinci sırada.
Bizim dükkanda oturduk.
Bana bir zarf uzattı.
İçinde marklar vardı.
Abi on bin mark var orada dedi.
Ne olacak bu dedim.
Senin hakkın bu abi dedi.
Oğlum senin bu kadar paran varsa ocakta ne işin var.
Git kendine iş kur dedim.
Onun yerine yetim birisini işe soktuk.
Allah'ıma şükürler olsun bir çok hastalıktan onların dualarıyla belki de kurtuldum.
Şimdi arkamdan bir çok insan dua ediyor.
Yukarıda bahsettiğim kişi gibi küfür ve beddua etmiyorlar.
Ya olduğunuz gibi görünün yada göründüğünüz gibi olun.
Sevgiyle kalın.