Yılbaşı geliyor kartpostal satışları başlasın

YILBAŞI GELİYOR KARTPOSTAL SATIŞLARI BAŞLASIN

Yıllarca bayramlarda ve yeni yılda kartpostal sattım.
Telekomünikasyon binasının önünde.
Çokta para kazandık.
Kartları kör Seyfi ağabeyden alırdık.
Paramız olmasa bile veresiye verirdi.
Sesimizden tanırdı bizi.
Şimdi kart satma olsa.
Aralık ayının onundan sonra tezgahımızı açardık.
O zamanlar millet kartpostallar yollamaya bayılırdı.
Bazı vatandaşları tanırdım bir alışta ellinin üzerinde kart alırlardı.
En çokta Zonguldak kartpostallarını satardık.
Tablalarımızı o zaman orası postahaneydi.
Babam postanenin kaloriferci siydi.
Akşam geç saatlerde paydos ettikten sonra malzemelerimizi kasalara koyar kalorifer dairesine indirirdik.
Bazen Arkadaşım Bülent Demirci ile orada takılırdık.
Kapıyı içeriden kitler kafaları çekerdik.
İskeleden hamsi alır kızartır birde yanına salata değme keyfimize.
Postane müdürünün evi en üst katta gelir diyede tedirgin olurduk.
Meğerse o bilirmiş bizim içtiğimizi.
Babam ondan izin almış.
Ses seda çıkarmazlarsa takılsınlar dermiş.
Sabah olunca babamla birlikte postanenin yoluna düşerdik.
Babam tablaları kurmamda bana yardımcı olurdu.
Ben koşa koşa Kör Seyfiye gider noksan olan kartları alırdım.
Bir gün önceden varsa borcum onu öder tezgahın başına dönerdim.
O zamanlar çarşı karakolu hemen postanenin yanı başındaydı.
Yine bir akşam Aralık ayının yirmisi filan.
Tek başıma takılıyorum.
Hamsi ızgarada.
Salata yapılmış.
Yetmişlik rakı açılmış bir kadehin yarısını içtim.
Kapı çalmaya başladı.
Ben Bülent geldi sandım.
Bir baktım beş tane polis.
Korkarak tan buyur ettim.
Başlarında komiser var.
"La oğlum balığın kokusu karakolu sardı"
"Bir iki balıkta bize verir misin" dediler.
Buyurun ettik balık fazlaydı zaten.
Bir yetmişlik bitti.
Onlarda iki tane yetmişlik aldılar.
Gece saat bir bir buçuk arası kalktık.
Ben o güne kadar polisleri sevmezdim.
Karakola şikayet için bile gitsen dayak dayak yemeden çıkmak çok zordu.
Çoğu kaba saba insanlardı.
Devletin vermiş olduğu yetkiyi kötü kullanırlardı.
Şimdi kiler öyle değil.
Kibar ve zarif gençler.
O akşam birlikte takıldığım polisler öyle güzel muhabbet ettiler ki polis olduklarını unutturdular.
Yılbaşına kadar bir kaç kere daha oturduk.
Sonraları ne onlar beni gördü nede ben onları.
Kurban ve Ramazan bayramlarından sonra ben askere gittim.
Kartpostal satışımda ondan sonra hiç olmadı.
Hadi iyi akşamlar.
Bu akşamda böyle olsun.