Eski köy düğünleri
ESKİ KÖY DÜĞÜNLERİ
Tabi ki benim gördüğüm düğünlerden bahsedeceğim.
Ortaokul bitinceye kadar yaz tatillerini köyde geçirdim.
Bizim köyde çok gurbetçi vardı.
Avrupa'ya çalışmaya gidenler.
Bunlar ay aylarında köye tatile gelirlerdi.
Birinci kuşak gurbetçiler.
Şimdikiler gibi direk Antalya'ya gitmiyorlardı.
Tatil için köylerine gelirlerdi.
Tabi onun adına tatil denirse.
Çoluk çocuk özlemi diyelim.
Bir ay boyunca evlerinin ihtiyaçları için uğraş verirlerdi.
Kimi yeni ev yapar.
Kimi evinin yanına yeni su kuyusu açtırırdı.
Açıkçası o nesil hep köylerine yatırım yaptılar.
Şimdi gidin bakın bir çok katlı evler boş durumda.
Yıllarca kapısı açılmadı.
Gelelim köy düğünlerine.
En görkemlileri de gurbetçilerin düğünleri olurdu.
Ya çocuklarının ya kardeşlerinin düğünlerini yaparlardı.
Ama ne düğün ne düğün.
Nam olsun şan olsun düğünler bunlar.
Beş takım mehter.
Takım dediğim davulcu zurnacı köçek bir takım oluyordu.
Günler önceden gelecek misafirler için sayvanlar yapılır.
Ketenden dokuma kilimler serilirdi yerlere.
Büyük sofralar komşulardan toplanır buralara kurulurdu.
Bu düğünler üç gün üç gece olurdu.
Horata gecesi düğün ve duvak.
Horata gecesi en şaşalı olanıdır.
Misafirler gelip gösterilen sofralara otururlar.
Sofralara yemekler ve içkiler gelir.
Sabahlara kadar horata devam eder.
Yarın ki gün gelin almaya gidilir.
Gelin alınır gelinir.
Yarısı gün duvak olurdu.
Düğün biterdi.
Gurbetçilerin düğünleri inanın çok güzel olurdu.
Şimdi düğünler zevk vermiyor.
Mesela bizim rahmetli Celal ağabeyimiz vardı.
"Vov de" "Ah anamın yoğurt paraları" derdi.
Aklıma gelen bunlar.
Daha sonra aklıma gelirse daha fazlasını yazarım.