Ulutanda top sahası / Acılık kendi halinde
ULUTANDA TOP SAHASI
Yıllar önce biz top oynamak için Ulutan'a giderdik.
İçinden akan dere.
Etrafı yeşillikler içinde sayfiye yeriydi.
Zonguldak'ın çoğunluğu oraya piknik yapmaya giderdi.
Hatırladığım kadarıyla derenin üstünde beton bir köprü vardı.
Hemen onun yanı başında kasap.
Ekseri yeten cumartesi ve pazar günleri hayvan keserdi.
Gelen piknikçilere et satardı.
Kasabın yanı başında her zaman mangan yanık kalırdı.
İsteyen orada etlerini pişirirdi.
Bazı amatör kulüpler orada ki sahada idman yaparlardı.
Bazende futbol turnuvaları düzenlenirdi.
Bizler arkadaşlarla pazar günleri oraya giderdik.
Kasap tanıdık olduğundan paramız olsun olmasın bizim etlerimizi verirdi.
Tabi ki borç.
Öbür hafta geldiğimizde borcumuzu öder yeni etlerimizi alırdık.
Piknikçiler şimdikiler gibi duyarsız değillerdi.
Yerler içerler çöplerini çöp torbalarına koyup köy hizmetlerinin olduğu yerdeki çöp kovalarına atarlardı.
Çevreye karşı duyarlı insanlar çoktu.
Şimdi bakıyoruz Ulutan barajı çevresine.
Berbat bir görüntü bizleri karşılıyor.
Halbuki bu baraj suyunu evlerimizde içiyoruz.
Çay yapıyoruz yemeklerde kullanıyoruz.
Barajı bile koruyamıyoruz.
Barajın dibi araştırılsın.
Akla hayale gelmeyen çöplerle karşılaşırsınız.
İçki şişeleri, plastik şişeleri,poşetler.
Barajın dibinde otomobil iskeletleri görürseniz şaşırmayın.
Zamanında çenç yapılmış araçları görürsünüz.
Bir çok otomobili yoldan barajın içine atıldığını duyduk.
Şase ve motor numaraları değiştirilmiş araçlar bunlar.
Elimizden ne kötülük geliyorsa içme suyumuz olan baraja yapıyoruz.
Gelecek zamanlarda içme suyumuzda olmayacak gibi.
Yada çok kirli bir baraj karşımıza çıkacak.
Bence baraj etrafında piknik yapılmasının yasaklanması gerekir.
Orman işletmesinin yaptığı piknik alanları var.
Gidin oralarda piknik yapın.
Baraj etrafında temizlik yapılmaya kalkılsa günler sürer.
Kendi yaşam alanlarımızı berbat ettik gitti.
Yarınları hiç düşünmüyoruz.
Çocukların yarınlarını yok ediyoruz.
Azıcık duyarlı olsak.
Ne kadar güzel olurdu.
Öyle değil mi?
Kalın sağlıcakla.
Kalabilirseniz bu kirlilik içinde.
ACILIK KENDİ HALİNDE
Ben devamlı yazıyorum.
Sorumlu merciler hep kulak arkası yapıyorlar.
Cadde otoparka döndü.
Galerilerin satış yerleri yaya kaldırımlarının kenarları.
Çay ocakları kendi kafasına göre takılıyorlar.
Sanki yaya kaldırımlarının tapusu onlarda.
Yayıldıkça yayılıyorlar.
Kış kapıda.
Kaldırım parke taşları tıkır tıkır oynuyor.
Çok berbat durumda.
Çoğu yerde hiç çöp kovası yok.
Çöp kovaları çürümüş.
Esnaf yaya kaldırımını komple kapamış.
Bazıları araç yoluna taşmış yolu kapatmış.
Yola çimento doldurmuş oradan satış yapıyor.
Gözlerimiz yetkili mercileri arıyor.
Boş boş.
Açıkçası açılık caddesi boş verilmiş.
İsteyen istediğini yapsın.
Biz karışmıyoruz demek istiyorlar.
Vatandaş zamanı gelince söyleyeceğini söyler.
Böyle sessiz kaldıklarına bakmayın.
Siz bilirsiniz.