Yavuzyılmaz: Torba Yasa ile Çatalağzı 'Gaz Odasına' kapatılıyor
Zonguldak’ta, yapılması planlanan ve mevcutta yer alan tesislerin, çevre ve insan sağlığına olan olumsuz etkileri üzerine tartışmalar sürerken, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, termik santral kuşatması altındaki Çatalağzı Beldesi’nin çevresel sorunlarının ayrıntılarıyla araştırılıp, çözümü noktasında adımların atılması adına TBMM Başkanlığına, bir meclis araştırma önergesi sundu.
Milletvekilinin sunduğu araştırma önergesinde, bölgedeki termik santrallerin, insana ve doğaya verdiği yıkıcı zararlara dikkat çekilirken, AK Parti tarafından hazırlanan Torba Yasalar ile çevre sorunluluklarından feragat eden termik santrallerin, Zonguldak iline ve Karadeniz Bölgesi'ne olan olumsuz etkileri noktasında mecliste bir komisyonun kurularak somut bir adımın atılması istendi.
Sadece 1,5 km2 lik alan içerisinde toplam 3104,68 MWe gücünde, 7 adet termik santral ünitesinin bulunmakta olduğu beldenin, çevre sorunlarının detaylandırıldığı önergede, "Zonguldak halkının, eşit ve yeterli yaşam koşulları altında, onurlu ve refah içinde bir çevrede yaşaması temel hakkıdır. İnsanlığın, bugünkü ve gelecekteki nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek adına devredilemez bir sorumluluğu vardır." denildi.
Yavuzyılmaz’ın önergesinde şu ifadelere yer verildi:
“Torba Yasalar ile zehir tasarıları hayata geçiriliyor”
Bugün geldiğimiz noktada, yapılan torba yasalar ile termik santrallere tanınan muafiyetlerin çerçevesinin genişletilmesi ve süresinin daha fazla uzatılması gündemdedir. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülen vergi yasası teklifine gece yarısı, apar topar “zehir” maddesi eklenmiştir. Bu maddeye göre, insana ve çevreye yıkıcı zararları bilindiği halde bugüne kadar gerekli yatırımları yapıp tedbirleri almadığı için cezai yaptırımlara uğratılacak olan 2'si kamuya, 11'i özel sektöre ait 13 termik santrale 2.5 yıl daha ek süre verilecektir. Bu santraller arasında Çatalağzı'da bulunmaktadır. Torba Yasalar ile zehir tasarıları hayata geçirilmektedir. Bu Zonguldak için tam bir felakettir.
Mevcut kanununa göre, özelleşen şirketlerin çevre yükümlülüklerinden muaf tutulmasına dair düzenlemede, şirketlere tanınan süre 31.12.2019 tarihi itibariyle sona ermekte idi. Termik santrallerin çevre yükümlülüklerine muafiyetler sunan, Maden Kanunu Teklifini, 2019 Ocak ayında, meclis gündemine gelmiş; gerek sanayi komisyonunda, gerekse meclis oturumunda verilen mücadelelere, Sivil Toplum Kuruluşları ve Zonguldak halkının gösterdiği tepkiler eklenince, ilgili teklifteki 'Zehir Tasarısı' 45.Madde geri çekilmişti. İlk kanun teklifi, tepkiler nedeniyle geri çekilirken, sonraki kanun teklifi 08.07.2019 tarihinde torba yasa ile meclisten, İstanbul seçimleri gündemi zamanında geçirilmiştir. Yeni yasa ile termik santralleri çevre yükümlülüğünden muaf tutan madde, baca filtresi muafiyetlerini de kapsayarak kanunlaşmış, ilk kanun teklifindeki 2 yıllık süre de 3 yıl olarak uzatılmıştır.
“Günümüzde, Çatalağzı distopik bir film sahnesini andırıyor”
“TTK döneminde tiyatroları, açık hava sinemaları, bale salonları ve tenis kortları gibi birçok sosyal imkâna sahip olan şirin belde, bugün termik santral üniteleri arasında kalmış insanları, kepenk kapatan esnafları, göç eden mahallelileri, santrallerin gürültüsü sebebiyle psikolojisi bozulan yurttaşlarının yanı sıra, sayısı her geçen gün artan solunum yolları hastalıkları ve kanser vakaları ile anılmaktadır. Tüm bu olumsuzluklar, Çatalağzı halkının gündelik yaşamının birer parçasına dönüşmüş durumdadır. Bir zamanların, kömür ekonomisinden nasibini almış, küçük ve şirin beldesi, günümüzde distopik ve kaotik bir film sahnesini andırmaktadır.
“TÜİK verileri ölüm istatistiklerinde dramatik tabloyu ortaya koymaktadır”
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ölüm nedeni istatistiklerine göre de Zonguldak'ta son 10 yıl içerisinde iyi huylu ve kötü huylu tümörlerden (kanser) ve solunum sistemi hastalıklarından ölen sayısındaki artış dikkat çekicidir. Kanser nedeniyle ölen kişi sayısı 2009 yılında 556, 2018 yılında 856 olarak açıklanmış son 10 yılda 54 oranında artış görüşmüştür. Solunum sistemi hastalıklarından ölüm ise 2009 yılında 392 iken 2018 yılında 732 olarak açıklanmış buradaki artış daha dramatik şekilde 87 oranında gerçekleşmiştir. Kuşkusuz bu tablo, geneli itibariyle sadece büyük şehirlerde yer almasına rağmen, Zonguldak'ta da Çocuk Onkoloji Servisi açılmasına sebep olmuştur.
“Bakanlık raporu, ‘azami sınır aşıldı’ diyor”
Beldedeki hava kirliliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bizzat yaptığı araştırma raporlarından da tespit edilmiştir. Bakanlığın, Kuzey İç Anadolu Temiz Hava Merkez Müdürlüğü'ne ait hava kalitesi online izleme mobil aracı tarafından yapılan 4 aylık ölçümlerde, yerleşim yerlerinin hava kirliliğinden etkilendiği ve bölgede bulunan sanayinin etkisinin, azami sınır değerlerinin çok daha üzerinde olduğu kaydedilmiştir. 24 saatte 30.000 ton kömürün yakıldığı termik santrallerden kentin üzerine her gün 7,5 ton kül yağmaktadır. Kükürt dioksit nedeniyle zaman zaman asit yağmurlarının yağmakta olduğu beldede, santrallerin soğutma suyu ihtiyacı için yine her gün 4,5 milyon metreküp deniz suyu, içinde canlılarıyla birlikte çekilmekte, sonrasında bir o kadarı içindeki kimyasallarla birlikte geri akıtılarak Karadeniz zehirlenmektedir. Bilim insanlarının, yüzey ısısında 4 derece artış tespit ettikleri beldede, deniz suyu ısısının da 5 derece arttığı söylenmektedir. Dünya ısısının 2 derece artmasının küresel bir felakete yol açacağının tartışıldığı bir ortamda, ısısı sürekli yükselen Çatalağzı’nda, bu felaket, daha şimdiden yaşanmaya başlamıştır.
“Çatalağzı’nın bugünkü hale gelmesinde TTK’nin üretiminin yavaşlatmasının payı vardır”
Kuşkusuz Çatalağzı’nın bugün içinden geçtiği kaosa sürüklenmesinde, tıpkı Zonguldak ilinin geriye gidişindeki gibi TTK’nin üretiminin yavaşlatması, çalıştırdığı işçi sayısını azaltılması ve madencilik faaliyetlerinin Türkiye genelinde özel sektöre devredilmesi belirleyici olmuş, işsizlik sorununun ortaya çıkmasıyla birlikte, özel teşebbüs ve diğer yatırımcıların termik santral kurma planlarına yönelik direnç de azalarak, halk her defasında iş bulurum umuduyla yeni termik ünitelere sarılmıştır. Özel teşebbüslerle kurulan santrallerde, Zonguldak'ta yeni maden sahaları açılacağı yeni maden işletmeleri kurulacağı söylenilse de bu tam anlamıyla gerçekleşmemiştir. Sonuç itibariyle bugün bu santrallerde kullanılan kömürün sadece yaklaşık 15’lik kısmı Zonguldak'tan karşılanmakta, kalan kısmı ithal edilmektedir. Bu nedenle santraller, kentin madeninin çıkartılmasına, işsizlik sorununun giderilmesine yeterince çare olamadığı gibi beldeyi kirlettiği hava, yarattığı gürültü kirliliği ve neden olduğu türlü sağlık problemleri ile baş başa bırakmıştır.
“Halkımızın, onurlu ve refah içinde ki bir çevrede yaşaması temel hakkıdır.”
Kuşkusuz, Zonguldak halkının, eşit ve yeterli yaşam koşulları altında, onurlu ve refah içinde ki bir çevrede yaşaması temel hakkıdır. İnsanlığın, bugünkü ve gelecekteki nesiller için çevreyi korumak ve geliştirmek adına ciddi sorumlulukları vardır. Anayasamızın 56. Maddesinde, aynı minvalde bir ruh ile “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir." denilmektedir.