Göz göre göre genetiğimizle oynadılar

GÖZ GÖRE GÖRE GENETİĞİMİZLE OYNADILAR

Her şeyin sahtesini yiyip içiyoruz.
Kolalarında tutun yiyecek içeklere kadar.
Hepsi dışarıdan geliyor.
Hepsi yapay.
Şu sıralar evinde kim hoşaf yapıyor, içmek için.
Kim tarhana yoğurup kurutuyor?
Kim göce çekiyor?
Bulguru kim kaynatıyor?
Genetiğiyle oynanmış yiyecek ve içeceklerle çocuklarımızı büyütüyoruz.
Eskiden orak zamanı sonrası harman dövülürdü.
Buğdaylar yalaklarda yıkanır, kurutulurdu.
Birazı kazanlarda kaynatılır, sonra serilir kurutulurdu.
Taş dibeklerde dövülür, değirmene hazırlanırdı.
Bulgur yapmak için.
Artık bunlardan çok çok uzaklardayız.
Her şey büyük marketlerde.
Köylerde yaşayanlar bile yoğurtlarını büyük marketlerden alıyor.
Katkı madde katılmış yoğurtlar.
Yoğurt bile yapmasını bilmeyen bir gençlik yetişiyor.
Her şey İsrail malı.
Marketlerde İsrail malları dolu.
Zamanında Amerikan yardımı diye bize yedirilen gıdalar hala midemi bulandırır.
Süt tozu.
Amerikan unu.
Amerikan yağı.
Bunlar eğitim öğretim kurumlarında ufacık çocuklara yedirildi.
Niye uçak üretiyorsunuz biz size verelim deyip fabrikaları kapattırdılar.
Yediğimiz ekmeğin buğdayının genetiğini değiştirdiler.
Ata tohumlarımızın tohumlarını imha ettik.
Köyde bizim bir kaç komşumuzun ekmeklerini beğenmezdik kra ekmek derdik.
Bir parça yedikten sonra lezzetli olduğunu anlardık.
Onlar o zamanlar asla bizim has un dediğimiz beyaz undan kullanmazlardı.
Biz o zaman kasabadan un alırdık.
Ekmeğimiz beyaz olurdu.
Dediğim gibi Ata tohumu şu sıralar Kastamonu tarafında ekilip biçiliyor.
Yediklerimiz içtiklerimiz hep katkı maddeli.
Gencecik insanlarımız kalp krizinden ölüyor.
Nedenini araştırın.
Belki araştırdınız, nedenini buldunuz ama açıklayamıyorsunuz.
Korkunuzu anlıyorum.
Can korkusu.
Fazla detaya girmeyeyim bizimde başımız derde girebilir.
Onun için elinizden geldiği kadar doğal yiyeceklere tüketin.
Benden söylemesi.
Sağlıcakla kalın kalabiliyorsanız.