Fonksiyonel tıp ile kronik hastalıklara son verilebilir
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Feryal İlkova, fonksiyonel tıp yaklaşımı ile her bireye özel tedavi uygulandığını belirterek, ''Fonksiyonel tıpta doktor adeta dedektif gibi çalışır ve hastanın tüm alışkanlıklarını, yaşam tarzını öğrenir, kişiye özel yöntem uygular. Hedef; hastalığın belirtilerini değil, nedenlerini ortadan kaldırmaktır. Bu yönüyle, kronik hastalıklar için önemli bir çözüm iddiası taşır'' dedi.
Beykent Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feryal İlkova, fonksiyonel tıbba dair önemli açıklamalarda bulundu. Fonksiyonel tıbbı tanımlayarak sözlerine başlayan İlkova, ''Fonksiyonel tıp, hastalıkların nasıl ya da neden oluştuğuna dair sorular sorar ve cevaplar arayarak her birey için hastalığın ana nedenini bulup sağlığına kavuşturmayı hedefleyen modeldir'' dedi.
''Her bireye özel tedavi''
İlkova, fonksiyonel tıpta amacın; kişide bulunan hastalığı değil, hastalığın bulunduğu kişiyi ruh, beden ve zihin bütünlüğü içerisinde ele alarak tedavi etmek olduğuna dikkat çekerek, ''Fonksiyonel tıp, hastalığın belirtilerini değil, ana nedenlerini tedavi etmeyi hedefler. Her bireye özel tedavi planlar. Birbirinden farklı organların, birbirlerinden bağımsız bir şekilde nasıl çalıştıklarını anlamaya çalışmak yerine; vücudun sistemik bir bütün olarak nasıl çalıştığını anlamamız gerekir. İnsan bir bütündür prensibine uyarak hastalıkları ele alır. Görünürdeki semptomlara tanı koymak ve onları tedavi etmek yerine, kronik hastalığın kök nedenlerine yönelik bir tanı ve tedavi uygulamak esastır. Fonksiyonel tıp modeli, hastalığın altında yatan nedenleri ele almak ve en uygun sağlıklı hali kazanmak için hastaları, hekimleri birlikte çalışmaya teşvik eden, bireyselleştirilmiş, hasta merkezli, bilim temelli bir yaklaşımdır'' ifadelerini kullandı.
''Hastanın yaşam tarzı göre yöntem belirlenir''
Fonksiyonel tıpta, her hastanın genetik, biyokimyasal ve hayat tarzını kavrayarak hastanın iyileşmesine götürecek, hastaya özgü tedavi planları olduğunu belirten İlkova, ''Bu yaklaşımda, hastalık belirtilerinden, şikâyetlerden ziyade, kök nedenini ele alarak, hastalığın karmaşıklığını tanımlamaya yönelme söz konusudur. Fonksiyonel tıp, tanı koymak ve tedavi düzenlemek yerine, hastanın geçmişini ve biyokimyasını derinlemesine inceleyerek nedene inmeye çalışır. Güvenli ve kişiye en uygun tanı ve tedavi yöntemlerini içerir. Bünye, beslenme, çevre, duygular ve yaşam tarzına ilişkin faktörlerin analizine dayanır. Hastaların iyileşme sürecine aktif olarak katılmalarına odaklanır'' diye konuştu.
''Hedef: Kronik sorunları ortadan kaldırmak''
İlkova, fonksiyonel tıp doktorunun derin bir sorgulama ile kişinin genetik, biyokimyasal ve yaşam tarzı faktörlerinin ayrıntılı bir şekilde anlamaya çalışarak bu kişilere özel tedaviler planladığını vurgulayarak, ''Bilindiği üzere, bir durumun pek çok farklı sebebi olabildiği gibi, aynı şekilde tek bir neden de birçok farklı soruna sebep olabiliyor. Örneğin; depresyon inflamasyon da dahil birçok sebebe bağlı olabilirken, inflamasyon birçok başka hastalığa da yol açabilir. Bir hastada depresyon semptomlarını baskılamak yerine sebebi bulduğunuzda, o sebebin diğer sonuçlarını da tedavi ederek daha bütüncül bir yaklaşım sağlanmış olacaktır. Fonksiyonel tıp tedavileri, her bireydeki hastalığın spesifik belirtilerini kaldırmayı hedeflerken, sistemlerin ve tüm bedenin sürekli sağlıklı olmasını da amaçlıyor. Özellikle kronikleşmiş sağlık sorunlarının altında beslenme, yaşam şekli, duygusal, genetik yapı gibi faktörler yatıyor. Fonksiyonel tıp işte tüm bunları bir arada değerlendirmek için var. Hastayı destekleyerek sağlığına kavuşturmayı ve en önemlisi bu sağlıklı halin sürdürülmesini hedefliyor'' açıklamasında bulundu.
''Dedektif gibi çalışılır''
Fonksiyonel tıp uzmanlarının, vücutları parçaları, sistemleri değil, kişiyi tedavi etme hedefi taşıdığının altını çizen İlkova, ''Fonksiyonel tıp doktoru, aslında adeta bir dedektif gibi çalışarak kişinin genetik, biyokimyasal ve yaşam tarzı faktörlerinin ayrıntılı bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve bu bulguları kişiye özel tedavileri planlamak, en iyi sonuçları almak için kullanır. Özellikle kronikleşmiş sağlık sorunlarının altında beslenme, yaşam şekli, duygusal, genetik yapı gibi faktörler yatmaktadır. Fonksiyonel tıp tüm bunları bir arada değerlendirir. Hastayı destekleyerek sağlığına kavuşturmayı ve en önemlisi bu sağlıklı halin sürdürülmesini hedefler'' dedi.
İlkova, fonksiyonel tıbbın, kişiye sistemsel ve bütün olarak yaklaşıp, 6 ana sistemi inceleyerek kişilerin sorunlarına odaklandığını söyledi ve bu sistemleri sıraladı:
1. Gastrointestinal sistem
2. Kardiometabolik sistem
3. Hormonal sistem
4. Bağışıklık
5. Enerji
6. Detoks
Fonksiyonel tıbbın ana konusunun, sürdürülebilir, sağlıklı bir hayatın olmazsa olmazının beslenme olduğuna dikkat çeken İlkova, genel tıbbın hastalık merkezli yaklaşımından daha ileriye giderek, kişi merkezli bir yaklaşımla 21. yüzyılın sağlık ihtiyaçlarına cevap verecek bir yöntem benimsendiğini söyledi.
''Tedavinin Anahtarı: Beslenme ve bütüncül yaklaşım''
İlkova, hekimin topladığı detaylı bilgilerle, genetik, çevresel, yaşam tarzına bağlı faktörlerin, kişinin sağlığı üzerindeki etkilerini ve o kişi için kompleks-kronik hastalıkları nasıl tetikleyebildiğini şu ifadelerle aktardı:
''Bu analizin sonunda kişi için uzun vadeli olarak sağlığın korunabileceği bir plan/hayat tarzı programı oluşturulur. Özetle; fonksiyonel tıpta yaklaşım bütüncüldür: Bedensel, zihinsel ve ruhsal sağlık, iyileşme ve sağlıklı yaşamı sürdürmek temeldir. Genelde kronik bir hastalığı olanların aynı zamanda başka kronik hastalıkları ya da hastalığa dönüşmemiş rahatsızlıkları da vardır ve hastalık nedenleri birden fazla faktöre bağlıdır. Tedavinin de bütüncül olup tüm hastalık nedenlerini kapsaması şarttır. Dolayısıyla fonksiyonel tıp; koruyucu, önleyici ve kişiye özel olmasının yanında daima zihinsel, ruhsal ve fiziksel sağlığı bir bütün olarak ele alır ve tedavi eder. Örneğin; beslenme alışkanlıklarındaki yanlışlar, yaşam boyu süren hemen hemen bütün sorunlarda karşımıza çıkmaktadır. Biyolojimizi ve dolayısıyla psikolojimizi de beslenmemizi değiştirerek, istediğimiz iyilik haline dönüştürebilir ya da tersi uygulamalarla hiç istemediğimiz sorunlara yol açabiliriz. Her ne kadar genetiğimiz önemli de olsa asıl hastalıklara yol açan büyük oranda yaşam şeklimiz, beslenmemiz ve çevresel faktörler oluyor. Fonksiyonel tıp tedavilerinde, kişinin hastalıkları ve altta yatan kök nedenlerine göre verilen beslenme planları önemli bir role sahip. Yiyeceklerimiz ilaçlarımızdır ve yediklerimiz sağlığımız üzerinde ciddi iyileşmeler sağlamasının yanında, koruyucu, önleyici ve mutluluk vericidir. Sizin biyolojik fonksiyonlarınızın, hasta olmadan geçirdiğiniz günlerinizdeki gibi çalıştırılmasına odaklanır.''
''Kalp damar hastalığı ya da kanser için çözüm sunabilir''
Fonksiyonel tıp özellikle kronik inflamatuar hastalıklar için bir çözüm sunabilme iddiası taşıdığını söyleyen İlkova, ''Kalp damar hastalıkları, kanser, romatolojik hastalıkları, multipl sklerozdan alerji ve astım gibi hastalıkların altında yatan sebep büyük ölçüde kronik inflamasyondur. Bu nedenle, fonksiyonel tıp desteğinin tüm bu hastalıklarda rutin standart tıp tedavisine çok olumlu katkısı olur. Ancak, bu hastalara yönelik yapılan fonksiyonel tıp uygulamaları, mutlaka ilgili branş doktorları ile iletişim sağlanarak yapılmalıdır. Başka bir örnek ise artralji, troid fonksiyon bozukluğu ve ishali olan hasta romatoloji, endokrinoloji ve gastroenterolojiye ayrı ayrı başvuracak iken fonksiyonel tıp uzmanı bu hastalıkların altta yatan ortak fonksiyonel bozuklukları ortaya çıkarmak için ileri testler uygular ve fonksiyonları destekleyecek şekilde tedaviler planlar'' bilgisini aktardı.