Düzelmez bunlar
DÜZELMEZ BUNLAR
Yüz kızartıcı suçlarda hapse giriyorlar.
Hapisten çıkınca bir haller oluyor bunlara.
Hepsi birer kabadayı.
Kolları havada, sanki uçacaklar.
Lan oğlum siz hırsızlık yapıp hapishaneye düşmediniz mi?
Hırsızdan kabadayı olur mu hiç?
Hırsız hırsızdır.
Hırsızlıktan içeri girip çıkan iki kişi vardı bizim burada.
Her tarafa posta koyup tehdit ediyorlardı.
Acılık tren yolunda akşama kadar şarap içip nara atıyorlardı.
Millet İllallah demişti artık.
Polis geliyor alıyor bunları akşama salıyor.
Bir gün dükkanda oturuyorum dükkana geldiler.
Emin artık bizi gör dediler.
Anlamadım ilk baştan.
Meğerse benden haraç istiyormuşlar.
Sopayı kaptım kafasını gözünü yardım bunların.
O kabadayıların bir kaçışı vardı görmeniz lazımdı.
O günden sonrada bizim oralarda hiç gözükmediler.
Bir zamanlar Acılık Alpaslan sokakta böyle birileri türemişti.
Galiba Ankara taraflarından gelmişlerdi.
Bizim takıldığımız kahvehaneye takılırlardı.
Üç kardeşti bunlar.
Hepsi torbacılıktan hapis yatıp çıkmışlardı.
Acılıkta boş ve eski binada yatıp kalkıyorlardı.
Meğerse geceleri hırsızlık yapıyorlarmış.
Biz bunları duyduk.
İkaz ettik.
Ama bize kafa tuttular.
Bizim arkadaşlar bunları güzel bir dövdüler.
Onlarda kaçtı gitti buralardan.
Bir daha görünmediler.
Dediğim gibi yedisinde neyse yetmişinde de aynıdır bunlar.
Sağlıcakla kalın.