Denetlemeleri hiç olmazsa bu sene sıkı tutun / Allah aşkına çevremizi temiz tutalım
DENETLEMELERİ HİÇ OLMAZSA BU SENE SIKI TUTUN
Bunu kime söylüyoruz?
Tabi ki Zonguldak Tarım ve Orman il müdürlüğüne.
Geçen yıl denetlemeleriniz sıfırdı.
Hele hamsiler kıl kadardı.
Her gün önünden geçtiğiniz balık satıcılarının tezgahları incecik hamsilerle doluydu.
Kimse çıkıpta bu rezalet ne demedi.
Kıl kadar hamsiler tezgahları süsledi.
Sizlerde gidip bu hamsilerden alıp evlerinizde yediniz.
Eğer böyle giderse gün gelecek hamsiyi kitaplarda göreceğiz.
Nesli tükenen balık diye.
Şimdi tezgahlarda çingene palamut'u satılıyor.
Küçücük balıklar.
Keşke av sezonunu biraz daha öteleseydiniz.
Çingene palamutları büyüyüp torik olsalardı.
Denetleme olmazsa.
Yasaklara uyum olmazsa.
Küçücük palamutları yemek zorunda kalacağız.
Ben bu sene denetlemelerin sıkı olmasını bekliyorum.
Bunları yakalayanlar.
Satın alıp satanlar.
Bu balıkları satın alıp yemek için evlerine getirenlere de yüklüce ceza kesilmesi gerekir.
Eğer bizler böyle küçük balıkları satın almazsak ellerinde kalır.
Balık satıcıları da bu küçük balıkları satmadıkları için yakalayanlardan almazlar.
Bu balık avcıları da böyle balık tutmazlar.
Talep olmazsa arzda olmaz.
Herkes görevini layığıyla yapsın artık.
Salla başını al maaşını olmuyor artık.
Rahat koltuklarınızdan kalkın da biraz görev yapın.
Çalışanlara hayırlı görevler diyoruz.
Kolay gelsin.
ALLAH AŞKINA ÇEVREMİZİ TEMİZ TUTALIM
Doğayı ve çevremizi çöplük gibi kullanıyoruz.
Yediklerimiz içtiklerimizi arabalarımızın camından dışarı atıyoruz.
Ormanlara dere kenarlarına pikniğe gidiyoruz.
Piknik sonrası hiç bir çöpü toplamadan çekip gidiyoruz.
Güya temiz çevre istiyoruz.
Dün bir kaç video seyrettim.
Doğu Karadeniz yaylalarında çekilmiş.
Her taraf plastik şişe, cam şişe ve naylon poşet dolu.
İnsanlar bazen bir birlerine kızdıkları zaman "hayvan" derler.
Hayvanlar asla doğayı kirletmiyorlar.
Plastik şişe atmazlar çevreye.
Cam şişe kırmazlar.
Naylon poşet kullanmazlar.
Sadece dışkılarını bırakıp otlayıp giderler.
Dışkıları da gübre olarak bitkilere yararlı.
Bizlerin neleri çevreye yararlı?
Hiç bir şeyimiz.
Okullarda çevre bilincinin işlenmesi gerekir.
Peki bu bilinci öğretecek olanlar biliyor mu?
Bakın kısadan ufak bir olay anlatayım sizlere.
Eskiden çocuklar ufakken baraj çevresine pikniğe giderdik ailece.
Baraj çevresinde oturma grupları yapmışlardı o zamanlar.
Şimdi yok galiba.
Yine bir pazar günü pikniğe gittim.
Her taraf rezalet biçimde çöplüğe dönmüş.
Arabamın arkasından çöp poşetleri çıkarıp toplayabildiklerimizi topladık.
Aradan bir zaman geçti yüksek makamda bulunan bir eğitimci geldi.
Kendisini tanıyordum.
Selamlaştık.
Oturmak istediği oturma grubunun masası ve çevresi çöp dolu.
Bağırdı çağırdı isyan etti.
Çöpleri topladı.
Verdiğim çöp poşetine doldurup bir kenara bıraktı.
Yediler içtiler bir zaman sonra kalkıp gitmek istediler.
Yaptıkları piknik sonrası çöpleri maslarında ve çevrelerinde kaldılar.
Tam aracına binerken ben bağırdım.
"Hocam çöplerinizi unuttunuz" diye.
Belki de hayatının en utandığı gün o gündür.
Utana sıkıla çöpleri topladı.
Aracının bagajına koyup gittiler.
Bana hiç bir şey demedi.
İşte böyle.
İmam osurursa cemaat sıçar.
Temiz kalın sağlıcakla kalın.