Bu yardımlaşma ve kalkındırma dernekleri ne iş yapar? / Şehir muhtarları ne iş yaparlar?

BU YARDIMLAŞMA VE KALKINDIRMA DERNEKLERİ NE İŞ YAPAR?

Bu şehirde bir çok dernek var.
Bunların faaliyetlerini hiç göremiyoruz.
Ne yardımlarını nede kalkınan köyleri.
Başlarında bir başkan.
Evden sabah işe gider gibi çıkıp dernek binasına geliyorlar.
Günlük ulusal ve yerel gazeteleri okuyup akşam işten çıkar gibi evlerine gidiyorlar.
Belki de kendileri bile bilmiyorlar ne iş yaptıklarını.
Bürosunun kapısında başkan yazıyor ya o onlara yetiyor.
Yada sokak ve caddelerde başkanım denmesi hoşlarına gidiyor.
Belki de çok çalışıyorlar.
Buda benim ayıbım takip etmediğim için.
Takip ettiklerimde ise icraat yok.
Biz bunları tenkit ettiğimiz zaman kızıyorlar.
Yahu niye kızıyorsunuz.
Filanca köyü güzelleştirme derneği.
Bu köyleri nasıl güzelleştireceksiniz?
Köyler zaten güzel.
Tertemiz havası, buz gibi suları çeşit çeşit meyve ve sebzeleri.
Sizler bu güzelliklere daha ne katacaksınız?
Sizler kendinizi zor geçindiriyorsunuz köylüye nasıl yardım edeceksiniz?
İşin gerçeği şu; etiket hastalığı.
Yani başkan desinler gönlünüzü okşasalar yeter.
Kolay gelsin başkanlarım.

ŞEHİR MUHTARLARI NE İŞ YAPARLAR?

Benim gördüğüm kadar hiç bir iş yapmazlar.
Onların eskiden yaptığı işleri artık nüfus müdürlükleri yapıyor.
Maaşları asgari ücret.
Bellerinde ruhsatlı silahlar.
Yan gel yat aşağı.
Bakın köy muhtarlarına lafım yok.
Köylerinde ki sorunları şehirde ki yetkililere götürüyorlar.
Köylüyle devlet arasında köprü görevi yapıyorlar.
Bence şehirde ki muhtarlıkların kapatılması gerekir.
Haybeye verilen milyarlarca para.
Yazıktır, günahtır.
Bana şehir muhtarlarının yaptığı bir iş gösterin.
Yok.
Boş boş oturup duruyorlar.
Tasarruf tedbirlerine ilk önce buradan başlamak gerekir.
O zaman sizler tasarrufa bakın.
Hadi kolay gelsin.