Zonguldak’ta,

Siyasetin dengesi bozulunca,

Kentte bir denge de kalmıyor.

Kimin ne yaptığı,

Ne ettiği belli değil.

Mesela kent merkezinde,

Dere ıslahı yapılıyor.

İşin sahibi kim?

O da belli değil.

CHP kanadı,

Islah çalışmasını devlet yapıyor diye,

Yakınından bile geçmiyor.

Ak Parti kanadı ise,

Projelerde incelemeler yapıyor.

Ama işin sahibi devlet yani.

Vali bey dere ıslahını inceledi.

Şehrül emin olan Tahsin Erdem,

Bir kere ‘ne oluyor’ demedi.

Zonguldak bir şekil gidiyor ama,

Gerçekten,

Kimin eliyle,

Nasıl gittiği belli değil.

Allah’a emanet her şey.

Sahipsiz kent diyoruz ya.

Demek böyle oluyormuş.

Şehrin sahibi belediye başkanı değil midir?

Öyle ya!

Burnumuzun ucunda neler oluyor.

Belediye başkanı bilmiyor.

Ağızlar tatlansın diye aşure dağıtılıyor.

Zonguldak’ın tadı kaçmasın diye,

Kimse bir uğraş vermiyor.

Ne tuhaf!

*             *             *              *             *             *             *             *

CHP kanadında,

Hizmet anlatmak için,

Adeta savaş veriliyor.

İl başkanı,

İlçe başkanı,

Belediye başkanı,
Yaprak kımıldasa anlatmaya çalışıyor.

Bu güzel bir çaba.

Peki Zonguldak’ın muhalefeti ne yapıyor?

Ak Parti kanadında,

Sadece Mustafa Çağlayan muhalefet yapıyor.

Merkez İlçe Başkanı ortada yok.

MHP muhalefet görevini ne denli yapıyor?

Onlarda hiç kimse ortada yok.

İYİ Parti desen,

Tabela ne zaman inecek diye bakıyor herkes.

CHP belediyesi ve yönetimi için,

Önü açık bir alan var.

Vur patlasın,

Çal oynasın!

Bu atmosferde bile,

Siyaseti kendi lehlerine çeviremezlerse,

Bu da onların beceriksizliği olarak tarihe geçer.

Mesela,

Ebru Uzun,

Ömer Selim Alan’ı bu kadar rahat bırakmıyordu.

Zaten ondan dolayı,

Merkez İlçe kongresine,

Ömer Selim Alan müdahale etmişti.

Ama işte,

Ebru Uzun’u devirerek getirdiği Osman Zaimoğlu da,

Onun kaybediş nedenlerinden biri oldu.

İnsan kendi katilini,

Bazen kendi yaratıyormuş.

Ömer Selim Alan örneğinde olduğu gibi.