Böylede olmaz ki
BÖYLEDE OLMAZ Kİ
Eskiden bir ağabeyimle ikimiz içmeye giderdik.
Stres ve sıkıntı atmak için.
Derin muhabbetler eder giderdik.
Bizim masamız şen şakrak olurdu.
Siyaset iş ailevi sorunlar konuşmazdık.
Biz her hafta sonu mekana gider sota bir köşeye oturur içirdik.
Ne zaman ki masaya beleşçi biri musallat oldu.
Bizimle birlikte yiyor içiyor sonra çekip gidiyor.
Birlikte oturduğum ağabeyin iş yeri arkadaşı.
Bek kaç kez uyaracak oldum.
Masa arkadaşım boş ver dedi.
Onun içtiğinin parasını da ben veririm derdi.
Her seferinde bizi esir alırdı.
Kendisi de mühendis.
Artık ben bunalmaya başladım.
Hele ki Allah yok dedi.
Beni çıldırttı.
Kovdum masadan
Bir daha masamıza gelemedi.
Yine bir akşam masamız kuruldu içiyoruz.
Denizden bağırma sesleri geliyor.
İmdat Allah'ım bana yardım et diye.
Bizin mühendis balık avlarken denizi düşüyor.
Denize düşünce yok dediği Allah'a sığınıyor.
Bunu sahil koruma kurtarıyor.
Bu olaydan sonra bizim mühendis dört dörtlük değişti.
Etrafındakilerin anlatması namaza başlamış.
Demek ki g..ü sıkışacak.
Bizde bir müddet sonra oraya gitmeyi bıraktık.
Sağlıcakla kalın.