Bedava yaşamaya alıştık artık


BEDAVA YAŞAMAYA ALIŞTIK ARTIK
Eskiden köylüsü kentlisi çalışırdı.
Sabah namazında kalkarlar akşam namazında yatarlardı.
Kimse aç açık değildi.
Şimdi herkes tembel olmuş.
Yatarken kazanım peşindeler.
Adamın bağı bahçesi var bir tane sebze ve meyve3 dikmez.
Sonra sebze meyve pahalı diye figan eder.
Bazen köylere giderim.
Bazı bahçelerde bir iki tane sera görürüm.
İçine her türlü sebzeyi ekmiş.
Bahçesinde bir çok meyve ağacı var.
Meyve ve sebze fiyatlarından şikayetçi olmaz.
Çünkü kendi bahçesinde yetişiyor.
Fazlasını pazarda satıyor.
Pandemi döneminde herkes toprakla uğraşmaya başladı.
Apartmanlarda bile vatandaşlar balkonlarında saksılar içinde sebze yetiştirdiler.
Bizde büronun bahçesinde bir karış yer bırakmadık ekmedik.
Bir çok sebzeyi bahçemizde yetiştirdik.
Kümes yaptık.
Civciv aldık.
Tavuklarımız var.
İkişer tane ördek ve kazımız var.
Şeftali, limon, mandalina, Frenk üzümü, kara üzüm bağı, böğürtlen hepsini diktik.
Bu sene limonları topladık.
Eşe dostta hediye ettik.
Yakın zamanda şeftaliyi toplarız.
Şeftali ağacı kırılmasın diye altına mertekler koyduk.
Ondanda komşularımız nasiplerini alacaklar.
Demek ki yapınca oluyormuş.
Pandemi bitti.
Şehirde toprakla uğraşımda bitti.
Ben gibi köy yaşantısını bilenler hala ekmeye dikmeye devam ediyorlar.
Köyde yaşayanların çoğunluğu çalışmıyorlar.
Şehir hayatını köyde kurmuşlar.
Her şeylerini büyük marketlerden alıyorlar.
Bir ineğe bile bakamıyorlar.
Yoğurt ve sütlerini büyük marketlerden alıyorlar.
Yok efendim yem fiyatları pahalı onun için ineğe bakamıyoruz.
Yahu her taraf ot tarlalar ekilip biçilmiyor.
Rahmetli dedem "bir ineğe cepten bakılır" derdi.
Artık ne köylüsü nede şehirlisi çalışmıyor.
Kolay para kazanmanın yollarını arıyorlar.
Tabi ki köylerde canla başla çalışanlarda var.
Çalıştıklarının karşılığını fazlasıyla alıyorlar.
Onlara kolay gelsin diyelim.
Bu günlükte yazımızı sonlandıralım.
Sağlıcakla kalın.