Bebek sahibi olmadan psikolojiye baktırın

Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, çiftlerin bebek sahibi olurken bebeğe yükledikleri anlamın çok önemli olduğunu söyleyerek, “Doğum çantası bile hazırlanırken, ilişki bebekten sonrasına hazırlanmıyor” dedi.

 

İlişkileri bebekten önce ve sonra olarak 2 ayrı dönemde incelediklerini söyleyen Uzman Psikolog Arzu Hamurcu, “Bebekten önce ilişkiler ve bebekten sonra ilişkiler diye adlandırdığımız 2 ayrı dönemimiz var ve terapilerde de bunu çok sık çalışıyoruz. Bebekten önce ilişkilerde çiftlerin yoğun olarak duygularının tatmin edildiği ilişki dönemi ve ilişki düzeyi görebiliyoruz. Fakat bebekten sonra ilişkilerde bunun düştüğü hem araştırmalarla hem de hem de klinik gözlemlerimizde çok yoğun bir şekilde önümüze sürülüyor. Bunun birçok sebebi var ama en önemli sebeplerinden birisi çiftlerin bebeğe yüklediği anlam aslında burada çok önemli. Tıpkı evlilikte de konuştuğumuz gibi evliliğe yüklenen anlamlar da evliliğin kalitesini ve niteliğini gösterdiği ve ölçebildiği gibi çocuğa yüklenilen anlam da aslında bebekten sonraki ilişkilerin nasıl artacağını, nasıl kaliteli olacağını çok gözler önüne seren bir maddedir. Eğer bir bebek evliliği kurtarma niyeti ile dünyaya geliyorsa evliliği kurtarmak için yapılan çalışmalar gösteriyor ki bu bebek aslında birçok misyonla doğuyor. Yani hem bebeğin üzerinde büyük bir sorumluluk, hem evliliğin üzerinde büyük bir sorumluluk ortaya çıkıyor ve doğal olarak bebeğin verdiği bu misyonla çiftler arasında yoğun bir gerginlik de yaşanıyor. Bununla beraber diğer maddelere bakacak olursak bebek ve sonrasında ilişkilere baktığımız zaman birçok değişen döngü var. Yani artık bir uykusuzluk süresi var mesela, çiftlerin yoğun olarak yaşadığı uyku sorunu var. Normalde sabah 6’da 7’de uyuyor olsak bile bebek doğduktan sonra artık o saatlerde uyuyup 07.30’da geri uyanıyoruz ve uyku döngümüz çok kırılıyor. Uyku bozuklukları ise bugün bizim ciddi anlamda çalışma yaptığımız problemlerden bir tanesi ve sadece bebeğin doğumu ile uyku bozukluklarına sahip oluyoruz” dedi.

 

Hamurcu, ilişkinin bebekten sonrası için hazırlanmadığını söyleyerek, “Yine destek alamıyorsak eğer hem ailede hem de çevrede destek göremiyorsak eğer bu ciddi anlamda doğum sonrası depresyon dediğimiz noktalara doğru da taşınabiliyor. Bebeğin getirdiği birçok ilişki düzeninde, noktasında hem çiftler hem de geniş aileler arasında birçok problem de yaşanabiliyor. Bizler de şuna çok önem veriyoruz; bebekten sonraki her şeyi hazırlıyoruz dikkat ederseniz. Doğum çantalarımız bile var ama bebekten sonraki ilişkimizi hazırlamıyoruz. Bu ilişki değişecek ve yeni bir dinamik oluşacak. Hem annenin hem de babanın bu rolleri ilk kez üstlendiği bir dönemdeyse eğer zaten doğduğu ailede nasıl bir çocukluk gördüyse onu aktardığı bir zaman dilimi oluyor. Fakat burada önemli olan kurduğu ailedeki çocukluğun getirilmesi. Tekrar altını çizmek gerekirse biz doğduğumuz aile ile kurduğumuz aile arasındaki bağlantı ne kadar iyiyse o kadar iyi gelişiyoruz. Çocuğumuza bırakabileceğimiz en iyi miras ikili arasındaki iletişimdir aslında. Eşimizle aramızdaki ilişki nasılsa çocuğumuz da bunu kopyalayarak devam eder. Bugün yapılan araştırmalar gösteriyor ki; çocuklar gerçekten iyi bir anne baba profili gördüğünde daha mutlu ve tatmin dolu bir hayat yaşıyorlar. O yüzden bizim yapmamız gereken şey, kendi ilişkimize dönüp bakabilmek” ifadelerini kullandı.

 

Eş rolünün rafa kalkmasının anne ve baba rolündeki desteği azalttığını söyleyen Arzu Hamurcu, “Bebek doğduktan sonra anne baba dışındaki eş rolü unutuluyor ya da uzun bir süre rafa kalkıyor. Eş rolünün rafa kalkması anne baba rolündeki desteği de azaltıyor. O yüzden bizim istediğimiz eşlerin bu dönemde birbiri ile ilgili ihtiyaçlarını konuşabilmesi. Eğer konuşabilirlerse, talep edebilirlerse ve destek almaya açıklarsa ve destek verebiliyorlarsa süreç inanılmaz kolaylaşıyor. Buradan hem annelere hem de babalara seslenirsek hem destek almaya hem de destek aldıklarını söyleyebilmeye açık olmaları gerekiyor. Çünkü bu süreçte bizim en çok gözlemlediğimiz noktalardan bir tanesi de destek almak isteyen çiftler arasında problem yaşanması. Geniş aileden ya da uzmandan alınan destek kişiye kendini bu dönemde yetersiz hissettirebiliyor. Mükemmel bir ebeveyn yoktur, herkes elinden gelen ebeveynliği yapıyor zaten. Bu dönem zor bir dönem, bunu kabul ettikten sonra bu dönemin nasıl kolaylaşacağını uzmanlar olarak biz yanlarında olacağız ama önemli olan talep etmek ve destek almaya açık olmak. Siz talep etmeye açık olun, geniş aileleriniz de sizden talep geldiğinde o talebi desteklemeye ve karşılamaya açık olsunlar. Böylelikle biz güçlü ilişkileri ve sağlıklı ilişkileri gözlemliyor olabiliyoruz. Tekrar altını çizmek gerekirse, çocuğunuz sizin ilişkinize gelişecek ve büyüyecek. O yüzden çocuk için hazırlık yapmak isteniyorsa ilişkiler güçlendirilebilir” dedi.