50 liraya yemek / Eline takım yakışmayan nesil

50 LİRAYA YEMEK

Zonguldak belediyesi üç çeşit yemeği 50 liraya verecekmiş.
İnşallah.
Emekliye sıra gelir mi?
Orası biraz muamma.
Çünkü şehir merkezinde resmi daire çok.
Bir çok memur var.
Bu memurlardan emekliye yada garibana sıra gelir mi?
Tabi ki herkes ucuz ve kaliteli yemek yesin.
Emeklinin ve garibanın durumu ortada.
Ceplerinde ki para ortada.
Bilemiyorum bu lokanta nereye kadar ayakta kalır.
İnşallah ayakta kalır.
Fakir fukaranın karnı doyar.
Ben şimdiden temkinliyim.
Burası bir kesimin istilasına uğrayacak gibi görünüyor.
Esas burada yemek yemesi gerekenler yemek yiyemeyecek.
Buranın önü de kapuz plajına döner.
Kavgalar gürültüler hiç eksik olmaz.
Bekleyip ne olacak ne olmayacak görelim.

ELİNE TAKIM YAKIŞMAYAN NESİL

Eskiden köy enstitülerinde okulu bitirenler yarı usta olurlarmış.
Her şeyi az çok öğrenirlermiş.
Buralarda anlamak, anlatmak, algılamak öğretilirmiş.
Burada ki öğrenciler öğretmen olduklarında öğrencilerine öğrendiklerini öğretirlermiş.
Şimdi var mı böyle bir şey?
Yok tabi ki.
Kimse kızmasın darılmasın gönül koymasın.
Şimdi ki öğretmenlerin çoğunluğu takım kullanmasını bile bilmiyorlar.
Hiç unutmam bir gün bizim dükkana bir öğretmen geldi.
Kapısının önünde arabasının lastiği patlamış.
Arabasının stepnesini bulamamış.
Araba wosvagen (Kaplunbağa)
Aracın bagajı öndedir.
Bagajın önde bile olduğunu bilmiyormuş.
Benzin deposun ve kontağı biliyor sadece.
Bizim usta bagajı açtı stepneyi çıkardı yerine taktı.
Bijon anahtarı bile yok bunun diyordu.
Velhasıl öğretmen öğrenmediği bilmediği bir şeyi öğrencilerine nasıl anlatsın?
Bizin dönemimizde ilk ve ortaokulda iş bilgisi dersleri vardı.
İyi kötü keser, çekiç tutması öğretilirdi.
Şimdi var mı yok mu bilmiyorum.
Bizler fakir büyüdüğümüz için keser mala tutmasını biliriz.
Kendi ufak tefek tamirlerimiz yaparız.
Bir elektrikçi yüksek mühendis ağabeyimiz vardı.
Prizi bile sökemezdi.
Lambayı bile takması için elektrikçi çağırırdı evine.
Ne diyelim.
Allah kolaylıklar versin .